4 Eylül 2008 Perşembe

İKTİSADA GİRİŞ

 Fayda sağladığında yok olup, biten mallara
dayanıksız mallar denir.
 Bir kararı uygularken vazgeçilen bir başka karara
fırsat maliyeti denir.
 p0=10, p1=15, q0=1, q1=0.5kg ise talebin fiyat
esnekliği -1 dir. (0.5-1)/1 bölü (15-10)/10
 Asgari ücret taban fiyatı uygulamasına bir
örnektir.Oligopol piyasasında üretici firmalar
arasında karşılıklı bağımlılık gözlenir.
 Ölçülebilen ve günlük yaşamda karşılaşılan faiz
oranı nominal faiz oranıdır.
 Dışsallıkların özellikleri: Hem üreticiler hem de
tüketiciler tarafından meydana getirilebilmeleri
Pozitif veya negatif olabilmeleri
Kamusal malların dışsallıkların özel bir türü olması
Ekonomik yapı içerisinde dışsallıkların taraflarını
belirlemenin mümkün olması
Makro iktisadın ilgi alanı: İşsizlik oranı, Enflasyon
oranı, Üretim artış oranı
 Yatırım harcamaları: Firmaların ve devletin yeni
bina yaptırmak için yaptıkları harcamalar
Firmaların ve devletin yeni teçhizat ve tesisat alımı
için yaptıkları harcamalar
Bireylerin yeni ev yaptırmak için yaptıkları
harcamalar
Stoklardaki artışlar
 Bir grup mal ve hizmetin 2000 yılı fiyatları ile ifade
edilen değeri 100 YTL, 2004 yılı fiyatları ile ifade
edilen değeri 140 YTL ise, bu mal ve hizmet
grubunun fiyatları2000-2004 döneminde yüzde 40
oranında artmıştır.
 Ortalama tüketim eğilimi ile ortalama tasarruf
eğiliminin toplamı 1 dir. Y=C+S
APC+APS=TÜKETİM/GELİR +
TASARRUFLAR/GELİR=C/Y +S/Y =1
 C=Tüketim=90, Y=Gelir=100 ise Ortalama tüketim
eğilimi=90/100=0.90



 Kamu harcamaları çarpanının 3, vergi harcamaları
çarpanının -2 olduğu bir ekonomide, kamu
harcamalarının 250 bin YTL ve vergilerin 300 bin
YTL arttırılması durumunda milli gelirde 600 bin
YTL azalır. -2 çarpı300 =-600.
 Bir ekonomide MPC=marjinal tüketim eğilimi 0.80
ve MPI=marjinal ithal eğilimi değeri 0.05 ise
harcama ve vergi çarpanı değerleri harcama çarpanı
4, vergi çarpanı-3 tür. vergi çarpanı=-(0.80-0.05)
*4=-3, harcama çarpanı=1/(0.2+0.05)=4
 TC Merkez Bankası tarafından yapılan en likit para
arzıtanımıM2=M1+Ticari bankalardaki vadeli
mevduatlar
 Paranın ihtiyat amacıyla talep edilmesinin nedeni
beklenmeyen harcamaların karşılanmasıdır.
 Toplam talep eğrisinin sola kaymasının nedeni para
arzının azalmasıdır.
 İthal edilen mallara konulan vergiye tarife denir.
 Belirli bir malın üretiminin diğer ülkelere göre daha
etkin olarak, yani daha düşük fırsat maliyeti ile
gerçekleştirilmesine karşılaştırmalı üstünlük denir.
 İşgücü arzı çalışabilir yaştaki nüfusun büyüklüğüne
bağlı olarak belirlenir.
 Hızlı nüfus artışı sonucu işçi başına düşen sermaye
miktarının azalması, sermaye sığlaşması olarak
adlandırılır.
 İki mal arasındaki çapraz talep esnekliği katsayısı
Pozitif bir değerse, bu iki malın birbirine göre
durumu ikame mallardır. Negatifse tamamlayıcı
mallardır.
 Tekel piyasasında yapılan tek satıcı olması varsayımı
tekelci firmanın endüstri konumuna gelmesi
sonucunu doğurur.
 Q0=1 kg, Q1=0.5 kg, P0=10, P1=15 ise talebin fiyat
esnekliği katsayısı-1 dir. Formül: [ (Q1-Q0)/Q0] /
[ (P1-P0)/P0]
 Portakal (kg/hafta): 3,6,10 Toplam fayda:
100,160,200 ise bir haftada tüketilen portakal miktarı
3 kg den 6 kg'a çıktığında marjinal fayda 20
birimdir. Formül: (160-100)/(6-3)

 Bir dilim pasta 10 YTL ve bir fincan kahve 2 YTL ise
bir dilim pastanın fırsat maliyeti 5 kahvedir. Formül:
10/2=5
 Tam rekabet piyasasının varsayımları: Piyasada çok
sayıda alıcı ve satıcı vardır. Her firma homojen bir
ürün üretir ve satar. Firmalar kolaylıkla piyasaya
girip çıkarlar. Alıcı ve satıcılar tam bilgiye
sahiptirler.
 Dışsallıkların özellikleri: Pozitif veya negatif
olabilmeleri. Hem üreticiler hem de tüketiciler
tarafından meydana getirilebilmeleri. Kamusal
malların, dışsallıkların özel bir türü olması.
Ekonomik yapı içerisinde dışsallıkların taraflarını
belirlemenin mümkün olması.
 Ölçülebilen ve günlük yaşamda karşılaşılan faiz
oranı Nominal faiz oranıdır.
 Bir malın satılmak istenen miktarı ile fiyatı arasında
doğru yönlü ilişkiye arz kanunu denir.
 Bir firmanın ürünlerinin satışından elde ettiği gelire
toplam gelir denir.
 Ek faktör birimlerinin kullanılması sonucu, firmanın
toplam gelirinde ortaya çıkan artışa marjinal ürün
geliri denir.
 Ödünç verilebilir fonlar: Tüketici kredileri, ticari
krediler, yatırım kredileri, devletin borçlanma talebi
 İlgili malın fiyatı100 TL'den 130 TL'ye çıktığında
arz edilen miktarı50 birimden 70 birime
çıkmaktadır. İlgili malın arz esneklik değeri 1,33
'tür. arz esneklik= arz miktarındaki % değişme/
malın fiyatındaki % değişme
 Tüketicilerin reel gelirleri arttıkça daha az miktarda
tüketmek isteyecekleri mallara Düşük mal denir.
 Ortalama ürün eğrisinin en yüksek değerde olduğu
noktada marjinal ürün ortalama ürüne eşittir.
 Oligopolde, "Ürün fiyatını yükseltirsem rakip
firmalar fiyat yükseltmezler. Ürün fiyatını
düşürürsem rakip firmalar da hemen fiyat düşürür."
bekleyişi Dirsekli talep modeli teorisi ile
açıklanmaktadır.


Marjinal hasılat verimi faktör fiyatından küçük
olduğu sürece firma Faktör miktarını azaltır.
 Bir bireyin yaptığı bir faaliyetten, yapılan işle hiç
ilgisi olmayan başka bireylerin olumlu veya olumsuz
etkilenmelerine Dışsallık denir.
 Devletin toplam talebi arttırmak yerine, üretimi
arttırmaya dönük politikası Arz yönlü politikadır.
 Toplam harcamalar içerisinde değişkenliği en fazla
olan harcama türü Yatırım harcamalarıdır.
 Ekonominin tam istihdam GSMH düzeyinin altında
bir noktada ulaştığı denge noktasına Noksan
istihdam dengesidir.
 Devletin bütçesinde kamu harcamalarının kamu
gelirinden fazla olması durumuna Bütçe açığı denir.
 Paranın temel fonksiyonları: Hesap birimi olma,
Değişim aracı olma, Değer muhafaza aracı olma.
 Talep edilecek para miktarını belirleyen faktörler,
Nominal Gelir-Faiz Oranıdır.
 Fiyatlar artarken üretimin azaldığı duruma
Stagflasyon denir.
 Dış ticarete getirilen kısıtlamalar: Tarifeler, Kota,
Tarife dışı engeller, İhracat ambargosu
Mevcut kaynakların, yurtiçinde tüketilecek tarımsal
ürünler üretiminde kullanılması yerine, ihraç
edilebilecek ürünlerin imalatında kullanılması
durumuna İhraç ikamesi denir.
 İKTİSAT, bireyler ve toplumların sınırlı
kaynaklarını sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için
nasıl dağıttıklarının incelenmesidir.
 Ülkeler arasındaki farklı ekonomik yapı ve
kurumların organizasyonu ile çeşitli çıkar grupları
arasındaki ilişkileri inceleyen iktisat bölümüne
İKTİSADİSİSTEMLER adı verilir.
 İktisatçının belli bir ekonomik sorunla ilgili bütün
gerçekleri araştırıp toplama işlemine
BETİMLEYİCİİKTİSAT denir.
 İktisadın temel özellikleri: Malların üretimi,tüketimi
ve dağıtımıyla ilgili olması. Sosyal bir bilim olması.
Analitik olması. İnsan davranışlarının sadece iktisadi
yönünü seçip incelemesi

 Arz yasası, malın fiyatı ile arz edilen miktar
değişkenleri arasındaki ilişkiyi gösterir.
 Tüketicinin geliri arttığında talebi artan mallara
NORMAL MAL denir.
 Gelir arttıkça talebi düşen, gelir azaldıkça talebi
artan mala DÜŞÜK MAL denir.
 Tüketim mallarının üretiminde kullanılan mallara
sermaye malları(yarı mamul mallar, hammaddeler,
üretici malları) denir.
 Fiyat değişiminin yarattığı gelir ve ikame etkileri
"talep eğrisinin neden negatif eğime sahip olduğunu
" açıklamak için birlikte kullanılır.
 Genelden özele doğru yapılan bir araştırmada
izlenen yaklaşıma TÜMDENGELİM adı verilir.
 Cateris Paribus varsayımı" diğer koşulların sabit
olduğu"'nu ifade eder.
 Normal malın talebinin GELİR esnekliği POZİTİF
tir. Düşük malın talebinin GELİR esnekliği
NEGATİF tir. Birbiriyle ilişkisiz mallar arasında
ÇAPRAZ talep esnekliği sıfırdır. İkame mallar
arasındaki çapraz talep esnekliği pozitiftir.
Tamamlayıcı mallar arasındaki çapraz talep
esnekliği negatiftir.
 Esnekliği sonsuz olan talep eğrisi, y eksenine paralel
olan bir doğrudur.
 Piyasa döneminde (çok kısa dönem) üretim miktarı
sabittir.
 Uzun dönemde tüm girdilerin miktarı ve üretim
kapasitesi değiştirilebilir.
 Toplam sabit maliyetin üretim miktarına oranına
ortalama sabit maliyet denir. AFC=TFC/q
 Tam rekabet piyasasındaki bir firmanın ortalama
geliri sabittir ve fiyata eşittir. AR=P
 Tekel piyasasındaki bir firmanın marjinal geliri sıfır
olduğunda, tekelcinin sahip olduğu talep eğrisinin
esnekliği 1'e eşittir.
 Talebi esnek olan bir maldan elde edilen toplam
gelirin arttırabilmesi için malın fiyatının düşürülmesi
gerekir.


 İmalat faaliyeti sonucunda yaratılan faydaya Şekil
faydası denir.
 Üretimde kullanılan, ancak bu kullanım karşılığı
hiçbir parasal ödeme yapılmayan kaynakların
değerine ÖRTÜK MALİYET denir.
 Bir malın üretilen her birimi için sabit bir vergi
alınması firmanın sabit maliyetlerini etkilemez.
 Tekelci, marjinal maliyetin marjinal gelire eşit
olduğu çıktı düzeyinde karını maksimize eder.
MC=MR
 Oligopolcü firmaların karlarını bir grup halinde
maksimize etmeleri durumunda ortaya çıkan
oligopol türüne TAM OLİGOPOL denir.
 İşgücünün marjinal ürün geliri= Marjinal gelir x
Marjinal fizik ürün. MRP=MPP X MR
 Bir bankaya yatırılan mevduat miktarı8 milyar TL
ve karşılık oranı0,25 ise yaratılan kaydi para
miktarı8 x 1/0,25=32 milyardır.
 Çok sayıda üreticinin farklılaştırılmış ürün ürettiği
piyasaya FARKLILAŞTIRILMIŞOLİGOPOL adı
verilir.
 Bir ekonomide GSMH 1000 TL, para arzı500 TL ise
gelir devir hızı2 dir. V=Y/M=1000/500=2
 Paralel para sisteminde altın ve gümüş para olarak
kullanılmıştır.
 Spekülatif para talebi faiz oranına bağlı olarak
değişir.
 John Maynard Keynes'e göre artan para talebinin
fiyatları yükseltmesi için paranın harcanması
gerekir.
Merkez bankasının görevleri: Banknot ihraç etmek.
Reeskont işlemleri yapmak. Devletin hazinedarlığını
yapmak. Bankalar arası işlemler yapmak. Ticaret
bankalarının para ihtiyatlarını muhafaza etmek.
Mali-ekonomik konularda devlete danışmanlık
yapmak.
Merkez bankaları; altın külçe miktarı, ülkedeki
döviz miktarı, devlet hazinesine verilen kısa vadeli
avanslar karşılığında banknot emisyonunu
değiştirmez.

 Kaydi PARAYI TİCARİBANKACILIK SİSTEMİ
yaratır.
 İhtiyat amacıyla elde tutulmak istenen paranın
miktarı gelir düzeyine bağlıdır.
 Wicksell ve Aftalion, miktar teorisini gelir ve bu
gelirin harcanması açısından açıklayan
iktisatçılardır.
 Çeşitli ülkelerin milli gelirleri karşılaştırılırken
dikkate alınanlar: Nüfus farkları. Fiyat düzeyleri
farkı. Üretim maliyetlerindeki farklar. Üretilen mal
ve hizmet farklılıkları. Tabiat şartlarının farklılığı.
Piyasaya giren üretici miktarındaki farklar.
 Ekonominin genişlemesi, yatırımların tasarruftan
fazla olmasının bir sonucudur. Yatırım > tasarruf
 Topraklar arasındaki nitelik farklarından ya da
pazara uzaklık farkından doğan ranta fark bedeli
veya DİFERANSİYEL FARK denir.
 Paranın değerinin düşmesi: istihdamın artmasına,
borç verenlerin zarara uğramasına, sabit gelirlilerin
satın alma gücünün düşmesine, üreticilerin aşırı kar
elde etmelerine neden olur. Üretimin azalmasına
neden olmaz.
 Çeşitli ülkelerin milli gelirleri karşılaştırılırken
dikkate alınanlar: Nüfus farklılıkları, Fiyat düzeyleri
farkı, Üretim maliyetlerindeki farklar, Üretilen mal
ve hizmet farklılıkları
 Bir ekonomide talebin azalıp, yatırımların durması
sonucu ortaya çıkan işsizlik türüne konjonktürel
işsizlik denir.
 Sermaye stokuna yapılan net ilavelere NET
YATIRIM denir.
Milli gelirin üretim faktörleri sahiplerinin üretimden
aldıkları paylara göre dağılımına FONKSİYONEL
DAĞILIM denir.
 Gelir dağılımında eşitsizliğin nedenleri: Yetenek
farklılıkları, Eğitim ve öğrenim farklılıkları,
Mülkiyet ve miras hakkı, Çalışkanlıkta farklılık,
Telafi edici ücret farklılıkları, Risk üstlenme, Piyasa
üzerinde güç sahibi olma.
 Cari ücret düzeyinde çalışmak istemeyenlerin
oluşturduğu işsizlik türü GÖNÜLLÜ işsizliktir.
 Tüketim harcamalarını belirleyen en önemli unsur
gelir düzeyidir.
 Ekonomik büyümede rol oynayan arz etmenleri:
İşgücünün kalitesi ve miktarı, Teknolojik gelişme,
Sermaye stoku, Doğal kaynaklar
 Yatırımın marjinal etkenliği eğrisi, faiz oranı ile
yatırım miktarı arasındaki ilişkiyi gösterir.
Marjinal tasarruf eğilimi=1-marjinal tüketim eğilimi.
MPS=1-MPC
Marjinal tüketim eğilimi 0,8 olan bir ekonomide
vergi çarpanı-4 tür. -(k-1)=-(1/(1-0,8) -1)=-(1/0,2 - 1)
=-4
 Bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi 0,7 ise
çarpan katsayısı3,3'tür. Çarpan = 1/(1-MPC)=1/(1-
0,7)=3,3
 Devletin ekonomik hayata müdahale etmediği bir
ekonomi modelinde, genel denge; toplam arz=toplam
talep eşitliğinde kurulur. SMH=SMG veya Bireylerin
yatırım talebi= toplam tasarruf. I=S
 Talebi esnek olan bir maldan elde edilen toplam
gelirin artırılabilmesi için malın fiyatının
düşürülmesi gerekir.
 İşlem amaçlı para talebi, gelir düzeyi ile doğru yönlü
olarak değişir.
.

EKONOMİ – DERS NOTLARI

İKTİSAT KIT KAYNAKLARLA SONSUZ İHTİYACI KARŞILAYABİLMEK İÇİN MALLARI ÜRETİMİNİ VE DEĞİŞİMİNİ İNCELEYEN BİR BİLİM DALIDIR. İKTİSATIN TEMEL SORUNU TOPLAM ARZ= TOPLAM TALEP YAPMAKTIR. İKTİSAT • SOSYALDİR • ANALİTİKTİR ( ALTERNATİF ÇÖZÜM YOLLARI SUNAR) • MALLARIN HEM ÜRETİM HEM TÜKETİM HEMDE DAĞILIMIYLA İLGİLİDİR. BETİMLEYİCİ İKTİSAT: VERİLERİ TOPLAR EKONOMİK ANALİZ: TOPLANAN VERİLERLE İLKELER VE TEORİLER ÜRETİR. HİPOTEZ: İKİ DEĞİŞKENİN BİRBİRLERİ İLE İLİŞKİSİNİ KOŞULLU BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYAR. İKTİSAT POLİTİKASI: BELİRLİ EKONOMİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK POLİTİKALAR OLUŞTURMAK. ÖRNEĞİN ENFLASYONU İNDİRMEK İÇİN SIKI PARA POLİTİKASI UYGULAMAK. YÖNTEMLER: 1. TÜMEVARIM: GERÇEKTEN TEORİYE, ÖZELDEN GENELE 2. TÜMDENGELİM: TEORİDEN GERÇEĞE GENELDEN ÖZELE İKTİSATIN BÖLÜMLERİ a. MİKROİKTİSAT: FİRMA KİŞİLER HANE HALKI PİYASA TALEP ARZ. b. MAKROİKTİSAT: GSMH, İŞSİZLİK, ENFLASYON EKONOMİK BİRİMLER: MİKRO EKONOMİ: HANE HALKI, FİRMALAR, DEVLET MAKRO EKONOMİ: HANE HALKI FİRMALAR DEVLET VE YABANCI DEVLETLERDİR. POZİTİF İKTİSAT: DEĞER YARGISI İÇERMEYEN DURUMU İNCELEYEN İKTİSATTIR. NORMATİF İKTİSAT: DEĞER YARGISI İÇEREN NE OLMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEN İKTİSATTIR. KITLIK TERCİH FAYDA ALTERNATİF MALİYET (FIRSAT MALİYET): BİRŞEYİ SEÇTİĞİNDE VAZGEÇMEK ZORUNDA KALDIĞIN DİĞER ŞEY ALTERNATİF MALİYETTİR. YANİ YARIN SİNEMAYA GİTMEK YERİNE DERS ÇALIŞMAYI TERCİH EDERSEK DERS ÇALIŞMANIN FIRSAT MALİYETİ SİNEMAYA GİTMEKTİR. ÜRETİM İMKÂNLARI EĞRİSİ: ÜRETİM İMKÂNLARI EĞRİSİNİN ORJİNE İÇ BÜKEY OLMASININ NEDENİ ARTAN FIRSAT MALİYETİN GÖSTERGESİDİR. ÜRETİM İMKÂNLARI EĞRİSİNİN DOĞRUSAL OLMASININ NEDENİ SABİT FIRSAT MALİYETTİR. İKTİSADİ SİSTEMLER: KAPİTALİST SİSTEM: NEYİN NE KADAR ÜRETİLECEĞİNİ BELİRLEYEN PİYASADIR.(ARZ/TALEP) KUMANDA SİSTEMLERİ: DEVLET BELİRLİYOR. KARMA EKONOMİ: ÖZEL SEKTÖR+DEVLET FAYDA: TOPLAM FAYDA MAKSİMUM İKEN MARJİNAL FAYDA SIFIRDIR. AZALAN MARJİNAL FAYDA YASASI: TÜKETİLEN MALIN SAĞLADIĞI FAYDANIN DOYUM NOKTASINDAN SONRA AZALMASIDIR. MARJİNAL FAYDA: HER MALIN TÜKETİMİNDEN ELDE EDİLEN O MALA MAHSUS FAYDADIR. TOPLAM FAYDA: MALIN TÜKETİLMESİNDEN ELDE EDİLEN TOPLAM FAYDADIR. ARZ VE TALEP TALEP: TALEP MİKTARI İLE FİYAT ARASINDA TERS YÖNLÜ BİR İLİŞKİ SÖZ KONUSUDUR. BUNA TALEP KANUNU DENİR. TALEP EĞRİSİ: BİR MALIN FİYATINDAKİ DEĞİŞİM SADECE O MALIN TALEBİNDE DEĞİŞİME NEDEN OLUR. TALEP DEĞİŞMESİ TALEP EĞRİSİNİN SAĞA YA DA SOLA KAYMASI ANLAMINA GELİR. TALEBİ ETKİLEYEN DİĞER FAKTÖRLER: • DİĞER MALLARIN FİYATLARI • İKAME MALLAR: BİR BİRİ YERİNE KULLANILABİLEN MALLARDIR. İKAME MALLARIN BİRİNİN FİYATI ARTARSA DİĞER MALIN TALEBİ ARTAR. • TAMAMLAYICI MALLAR: BİRİ OLMADAN DİĞERİ KULLANILAMAYAN MALLARDIR. TAMAMLAYICI MALLARDAN BİRİNİN FİYATI ARTARSA DİĞERİNİN TALEBİ DÜŞER. • GELİR • DÜŞÜK MALLAR: GELİR ARTTIĞINDA TALEBİ AZALAN MALLARDIR. • NORMAL MALLAR: GELİR ARTTIĞINDA TALEBİ ARTAN MALLARDIR. • ZEVK VE TERCİHLER • ALICILARIN SAYISI: ALICILARIN SAYISI ARTARSA TALEP ARTAR. • BEKLENTİLER: OLUMLU BEKLENTİLERDE TALEP ARTAR. YUKARUDAKİ YAZILI OLAN FAKTÖRLER TALEP EĞRİSİNİN KAYMASINA SEBEP OLUR. ARZ: ARZ MİKTARI İLE FİYAT ARASINDA DOĞRU ORANTI VARDIR. ARZ POZİTİF EĞİLİMLİDİR. O MALIN FİYATI SADECE ARZ MİKTARINI ETKİLER. ARZI ETKİLEYEN DİĞER FAKTÖRLER • GİRDİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞME • DİĞER MALLARIN FİYATLARI • BEKLENTİLER • SATICILARIN SAYISI • VERGİLER • SÜBVANSİYONLAR ESNEKLİK ESNEKLİK: TALEBİN FİYATA KARŞI DUYARLILIĞININ BİR ÖLÇÜSÜDÜR. FİYAT ESNEKLİĞİNİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: • İKAME EDİLEBİLİRLİK • BÜTÇEDEKİ PAYI • ZORUNLUMU LÜKSMÜ TARIMMI SANAYİ MALIMI OLDUĞU TALEBİN GELİR ESNEKLİĞİ TALEBİN GELİR DEĞİŞMESİNE VERDİĞİ TEPKİNİN ÖLÇÜLMESİDİR. BU TEPKİ NORMAL MALLARDA POZİTİFTİR. YANİ GELİR ARTARSA TALEPTE ARTMAKTADIR. BU DEĞERİN EKSİ OLMASI YANİ GELİRİN ARTMASI HALİNDE TALEP AZALIYORSA BU MALLAR HAKKINDA DÜŞÜK MALLAR DİYE SÖZ EDİLİR. ÇAPRAZ ESNEKLİK: BİR MALIN FİYATINDAKİ DEĞİŞMENİN BAŞKA BİR MALIN TÜKETİLMESİNDE NASIL BİR ETKİ YAPTIĞININ ÖLÇÜLMESİDİR. NOT: İKİ MAL ARASINDA ÇAPRAZ ESNEKLİK POZİTİF İSE İKAME MALLARDAN NEGATİF İSE TAMAMLAYICI MALLARDAN SÖZ EDİLİR. ARZ ESNEKLİĞİ: FİYATTAKİ DEĞİŞİKLİĞİN ARZ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ÖLÇÜLMEKTEDİR. NOT: ARZ ÜRETİM DEMEKTİR. DEVLET KONTROLLERİ: TABAN FİYAT: DEVLETİN EMEK HİZMET VE MAL ARZ EDENLERİ KORUMAK İÇİN UYGULADIĞI FİYAT POLİTİKASIDIR. SONUÇLARI: • ARZ FAZLASI OLUR • İŞSİZLİK OLUŞUR. TAVAN FİYAT: DEVLETİN TÜKETİCİLERİ KORUMAK AMACI İLE UYGULADIĞI FİYAT POLİTİKALARIDIR. SONUÇLARI: • TALEP FAZLASI OLUŞUR • TAYINLAMA (DEVLETİN PİYASA MEKANİZMASINI ORTADAN KALDIRIP PAYLAŞIMI KENDİSİNİN YAPMASIDIR.) • KARNE UYGULAMASI • DÜŞÜK KALİTEYE YÖNELME • KARABORSA ÜRETİM KOTASI: ARZ EDİLEN MAL MİKTARINI SINIRLAMAKTIR. SONUÇLARI • FİYATLAR ARTAR. • MAL MİKTARI ARTAR • ÜRETİCİ GELİRİ ARTAR. • PİYASA DARALIR. İTHALAT KOTASI DEVLETİN YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMAK İÇİN UYGULADIĞI MİKTAR POLİTİKASIDIR. SONUÇLARI • İTHALAT AZALIR • YERLİ ÜRETİM ARTAR • FİYATLAR ARTAR • TALEP AZALIR • ÜLKE VERGİ GELİRİ ELDE EDER. VERGİ UYGULAMALARI MADDİØSPESİFİK VERGİLER: ÖLÇÜ ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDİR. ØADVELOREN VERGİLER: PARASAL ÖLÇÜ ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDİR. NOT: ARZ ESNEKLİĞİ TALEP ESNEKLİĞİNDEN AZ OLUR İSE VERGİNİN ÇOĞUNU ÜRETİCİ ÖDER. TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ RANTI TÜKETİCİ RANTI: TÜKETİCİNİN BİR MAL İÇİN ÖDEMEYE RAZI OLDUĞU RAKAM İLE GERÇEKTE ÖDEDİĞİ RAKAM ARASINDAKİ OLUMLU FARKTIR. ÜRETİCİ RANTI: ÜRETİCİNİN ÜRETTİĞİ MALI SATMAYA RAZI OLDUĞU FİYAT İLE GERÇEKTE SATTIĞI FİYAT ARASINDAKİ OLUMLU FARKTIR. ÜRETİM VE MALİYETLER ÜRETİM: İNSANLARIN İHTİYAÇLARINI DOĞRUDAN VEYA DOLAYLI OLARAK KARŞILAYACAK OLAN MAL VE HİZMETLERİN MEYDANA GETİRME ÇABASIDIR. FİRMA: ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİREN VE SATIŞ KONUSUNDA KARAR VEREN EKONOMİK BİRİMDİR. ÜRETİM, KISA DÖNEM VE UZUN DÖNEM OLARAK 2 TÜRLÜDÜR. KISA DÖNEMLİ ÜRETİMDE SADECE GİRDİLERDEN BİRİ DEĞİŞİR. UZUN SÜRELİ ÜRETİMDE GİRDİLERİN TAMAMI DEĞİŞİR. ÖNEMLİ NOTLAR: • KISA DÖNEMLİ ÜRETİMLERDE AZALAN VERİMLER YASASI GEÇERLİDİR. • UZUN DÖNEMLİ ÜRETİMLERDE ÖLÇEK EKONOMİLERİ VARDIR. • GİRDİ ARTIŞI=ÇIKTI ARTIŞI OLURSA ÖLÇEĞİN SABİT VERİMİ • GİRDİ ARTIŞI > ÇIKTI ARTIŞI OLURSA ÖLÇEĞİN ARTAN VERİMİ • GİRDİ ARTIŞI < ÇIKTI ARTIŞI OLURSA ÖLÇEĞİN AZALAN VERİMİ MALİYETLER AÇIK MALİYETLER: MUHASEBE HESAPLARINA GİREN MALİYETLERDİR. ÖRTÜLÜ MALİYETLER: MUHASEBE HESAPLARINA GİRMEZ FIRSAT MALİYETLERDİR. EKONOMİK KAR: TOPLAM HÂSILAT - KULLANILAN TÜM GİDERLERİN FIRSAT MALİYETİ MUHASEBE KARI: TOPLAM HÂSILAT-AÇIK MALİYET TAM REKABET PİYASASI PİYASA AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE 2 YE AYRILIR. 1. TAM REKABET PİYASASI 2. EKSİK REKABEK PİYASASI EKSİK REKABET PİYASASIDA 3 E AYRILIR • MONOPOL REKABET (TEKEL) • MONOPOLCÜ REKABET • OLİGOPOL REKABET 1. TAM REKABET PİYASASI: • EN BELİRGİN ÖZELLİĞİ FİYAT VERİDİR. • ÇOK SAYIDA ALICI VE SATICI VARDIR. • MALLAR HOMOJENDİR. • PİYASAYA GİRİŞ VE ÇIKIŞ SERBESTTİR. • ALICILAR VE SATICILAR PİYASA HAKKINDA TAM BİLGİYE SAHİPTİR. • TAM REKABETTE TALEP EĞRİSİ FİYATA, ORTALAMA HÂSILATA, MARJİNAL GELİRE EŞİTTİR. • TAM REKABET PİYASASINDA KISA DÖNEMLİ KAR MAKSİMİZASYONU MARJİNAL GELİR = MARJİNAL MALİYETTİR. • TAM REKABET PİYASASINDA KAYNAKLAR ETKİN OLARAK KULLANILIR. • TAM REKABET PİYASASINDA REKLÂMA GEREK YOKTUR. EKSİK REKABET PİYASALARI 2. TEKEL (MONOPOL): BİR PİYASADA TEK BİR FİRMANIN KARŞISINDA ÇOK SAYIDA ALICININ BULUNDUĞU DURUMDUR. VARSAYIMLARI • TEK BİR SATICI VARDIR. • YAKIN İKAMESİ OLMAYAN BİR MAL SATILMAKTADIR. • PİYASAYA GİRİŞTE ENGELLER VARDIR. YASAL TEKEL: DEVLET TEKEL OLMA HAKKINI YASAL OLARAK BİR KİŞİYE VEREBİLİR. DOĞAL TEKEL: PİYASANIN DOĞASI GEREĞİ TEK SATICININ OLMASI GEREKTİĞİ DURUMLAR DOĞAL TEKEL DİYE ADLANDIRILIR ÖRNEK: DEMİR YOLLARI GİBİ TEKELİN SEBEPLERİ: YASAL TEKEL DOĞAL TEKEL VE ÜRETİLEN MALIN HAMMADESİ TEK BİR KİŞİNİN ELİNDE İSE YİNE TEKEL ORTAYA ÇIKAR. TEKELCİ FİRMA PİYASADA FAALİYETTE BULUNAN TEK FİRMA OLDUĞU İÇİN TEKELCİNİN TALEP EĞRİSİ İLE PİYASA TALEP EĞRİSİ AYNIDIR. TEKEL HEM ÜRETİM MİKTARINI HEMDE FİYATI BELİRLEYEMEZ. FİYAT DÜŞTÜKÇE TALEP ARTAR AMA TOPLAM GELİRDE AZALMA OLUR. • TEKEL (MONOPOL) PİYASADA UZUN DÖNEMDE MAKSİMUM KAR YOKTUR. BUNUN SEBEBİ PİYASAYA GİRİŞ ENGELLİ OLMASIDIR. • FİYAT FARKLILAŞTIRILMASI YALNIZCA TEKEL PİYASALARDA SÖZKONUSUDUR. • KAYNAKLAR ETKİN OLARAK KULLANILMAZ. TEKELCİ (MONOPOLCÜ) REKABET: TEKEL PİYASA İLE TAM REKABET PİYASASI ARASINDA KALMAKLA BERABER TAM REKABET PİYASASINA DAHA YAKIN OLAN BİR PİYASADIR. MARKALARARASI REKABETİ AÇIKLAMAKTADIR. ÖZELLİKLERİ • BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ HAREKET EDEN ÇOK SAYIDA SATICI VE ALICI VARDIR. • ÜRÜNLER FARKLILAŞTIRILMIŞTIR. • PİYASAYA GİRİŞ NİSPETEN KOLAYDIR. • KAYNAKLAR ETKİN OLARAK KULLANILMAZ 3. OLİGOPOL PİYASALAR: BİRBİRİ İLE REKABET EDEN FİYATI VE MİKTARI ETKİLEYEBİLECEK AZ SAYIDA FİRMA VARDIR. BU FİRMALAR BİRBİRİNE BAĞIMLI OLUP BİRBİRİNİN PİYASA DAVRANIŞLARINA TEPKİ VERİRLER. ÖZELLİKLERİ • AZ SAYIDA SATICI VARDIR. • PİYASAYA GİRİŞTE ENGELLER VARDIR. (BU YÜZDEN UZUN DÖNEMDE MAKSİMUM KAR YOKTUR.) OLİGOPOL PİYASALAR 2 YE AYRILIR SAF OLİGOĞOL: FİRMALARIN ÜRÜNLERİ HOMOJENDİR. FARKLILAŞTIRILMIŞ OLİGOPOL: FİRMALARIN ÜRÜNLERİ HOMOJEN DEĞİLDİR. FİRMALAR FİYAT REKEBETİNDEN KAÇINMAK İÇİN KARTEL ADI VERİLEN GİZLİ ANLAŞMALAR YAPARLAR VEYA SADECE REKLÂM REKABETİNE GİRİŞİRLER. KAMUSAL MALLAR VE DIŞSALLIKLAR PİYASA BAŞARISIZLIĞI: GERÇEK HAYATTA DIŞSALLIKLARIN EKSİK REKABETİN VE KAMU MALLARININ BULUNMASINDAN DOLAYI PİYASANIN KENDİ KENDİNE BIRAKILDIĞINDA ETKİN ÇALIŞMADIĞI DURUMA PİYASA BAŞARISIZLIĞI ADI VERİLİR. DIŞSALLIK: BİR EKONOMİK BİRİMİN ÜRETİM VEYA TÜKETİM DÜŞÜNCESİNİN BAŞKA BİRİNİ OLUMLU VEYA OLUMSUZ ETKİLEMESİ DURUMUNDA DIŞSALLIKTAN SÖZ EDİLİR. KAMUSAL MAL: TÜKETİCİLER TARAFINDAN BİRLİKTE TÜKETİLEN MALLAR OLUP BİR KİŞİNİN TÜKETİMİ BAŞKA BİR KİŞİNİN TÜKETİMİNİ ETKİLEMEMEKTEDİR. DEVLET EKSİ DIŞSALLIK DURUMUNDA DÜZENLEYİCİ VERGİLER ARTI DIŞSALLIK DURUMUNDA SÜBVANSİYONLAR KULLANIR. SÜBVANSİYON TÜKETİCİNİN ÖDEDİĞİ FİYATI DÜŞÜRÜR. MALLAR SADECE KULANANA YARAR SAĞLIYORSA ÖZEL MALDIR. MAL VE HİZMET ÜRETİM VEYA TÜKETİMİNDEKİ BİR BİRİMLİK ARTIŞIN 3.KİŞİLERE EKLEDİĞİ MALİYETE MARJİNAL DIŞSAL MALİYET SAĞLADIĞI FAYDA İSE MARJİNAL DIŞSAL FAYDA ADI VERİLMEKTEDİR. MİKROİKTİSATTAN MAKROİKTİSATA GEÇİŞ EKONOMİNİN ÜÇ GÖSTERGESİ • İŞSİZLİK ORANI • ENFLASYON ORANI • BÜYÜME ORANI İSTİHDAM: ÇALIŞMA KARARINDA OLAN BİREYLERİN ÇALIŞTIRILMALARIDIR. İŞSİZLİK: CARİ ÜCRET HADDİNDE ÇALIŞMAK İSTEYİPTE İŞ BULAMAYANLARDIR. İŞSİZLİK TÜRLERİ • KONJONTÜREL İŞSİZLİK • ARIZI İŞSİZLİK • MEVSİMSEL İŞSİZLİK • TEKNOLOJİK EŞSİZLİK • YAPISAL İŞSİZLİK KONJONTÜR: EKONOMİDE KISA SÜRELİ DALGALANMALAR ENFLASYON: FİYATLAR GENEL DÜZEYİNİN SÜREKLİ ARTMASIDIR. KONJOKTÜRÜN DARALMA DÖNEMLERİNDE KONJOKTÜREL İŞSİZLİK, YER VE MESLEK DEĞİŞTİRME SIRASINDA ARIZİ İŞSİZLİK, MAKİNALARIN İNSAN GÜCÜNÜN YERİNİ ALMASI İLE TEKNOLOJİK İŞSİZLİK, EKONOMİNİN TÜM SEKTÖRLERİ İLE DURGUNLUĞA GİRMESİ DURUMUNDA İSE YAPISAL İŞSİZLİK ORTAYA ÇIKAR. EKONOMİK POLİTİKALAR: MALİYE POLİTİKASI: KAMU HARCAMALARI VE VERGİLER PARA POLİTİKASI: PARA ARZI VE FAİZİ ARZ YÖNLÜ POLİTİKALAR: DAHA ÇOK PARA POLİTİKALARINI SAVUNAN MÜDAHALE İSTEMEYEN POLİTİKALAR MİLLİ GELİRİN HESAPLANMASI TÜRKİYEDE MİLLİ GELİRİ DİE ÖLÇMEKTEDİR. MİLLİ GELİR MUHASEBESİ BİR ÜLKEDE GELİRİ OLUŞTURAN FAALİYETLERİN ÖLÇÜLMESİDİR. GSMH: BİR YIL İÇİNDE BİR EKONOMİDE ÜRETİLEN NİHAİ MAL VE HİZMETLERİN CARİ PİYASA FİYATLARI ÜZERİNDEN TOPLAMIDIR. • ARA MALLARI GSMH YA DÂHİL EDİLMEZ • ARA MALLARIN KATMA DEĞERİ HESABA KATILIR. • EV HANIMLARININ FAALİYETLERİ HESABA KATILMAZ • TRANSFER ÖDEMELERİ (EMEKLİ MAAŞLARI) HESABA KATILMAZ TÜKETİMİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER • KULLANILABİLİR GELİR • SERVET • DEMOGRAFİK UNSURLAR YATIRIMLAR: YATIRIMLAR OTONOM KABUL EDİLİR. YANİ GELİRDEN BAĞIMSIZDIR. YATIRIMI BELİRLEYEN FAKTÖRLER • FAİZ ORANI • BEKLENEN KAR • TEKNOLOJİK DEĞİŞİM • SERMAYE MALLARININ MALİYETİ • KAPASİTE KULLANIMI MAKROEKONOMİK DENGE KLASİK YAKLAŞIM: SAY KANUNU GEREĞİNCE OTOMATİK ARZ TALEP EŞİTLİĞİNİ İLERİ SÜRER HER ARZ KENDİ TALEBİNİ DOĞURUR. SIZINTILAR: TOPLAM HARCAMALARI DÜŞÜREN KAVRAMLARDIR. ENJEKSİYONLAR: SIZINTILARI DENGELEYEN KAVRAMLARDIR. MALİYE POLİTİKASI VE TOPLAM HARCAMALAR MALİYE POLİTİKASININ ARAÇLARI • VERGİLER (T) • KAMU HARCAMALARI (G) G=T OLMALIDIR. BÜTÇE AÇIĞI=KAMU HARCAMALARI (G) >VERGİLER (T) BÜTÇE FAZLASI KAMU HARCAMALARI (G)< g="T">T OLMALI ( SOSYAL DEVLET) EĞER ENFLASYONİST AÇIK OLURSA TALEP FAZLASI VAR DEMEKTİR. BU YÜZDEN DARALTICI MALİYE POLİTİKASI İZLENİR. ( KAMU HARCAMALARI KISILIR VERGİLER ARTIRILIR ) BURADA AMAÇ GELİRİ AZALTARAK TÜKETİMİ AZALTMAKTIR. ÇÜNKİ TALEP FAZLASI VARDIR. EĞER DEFLASYONİST AÇIK OLUR İSE ARZ FAZLASI DOLAYISI İLE TALEP EKSİĞİ VARDIR. EKONOMİYİ RAHATLATIP PİYASALARIN CANLANMASINI SAĞLAMAK İÇİN GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKALARI İZLENMELİDİR. (KAMU HARCAMALARI ARTAR VERGİLER AZALTILIR ) AMAÇ GELİRİ ARTIRARAK TÜKETİMİ YANİ TALEBİ CANLANDIRMAKTIR. PARA VE BANKACILIK PARANIN FONKSİYONLARI: • DEĞİŞİM ARACI OLMASI • HESAP BİRİMİ OLMASI • DEĞER MUHAFAZA ARACI OLMASI MAL PARA: PARANIN KENDİSİ BİZZAT MAL OLARAK DEĞERLİDİR BUNA MAL PARA DENİR ALTIN GÜMÜŞ GİBİ İTİBARİ PARA: PARA MAL OLARAK DEĞERLİ DEĞİL BANKNOT GİBİ GRASHAM YASASI: KÖTÜ PARA İYİ PARAYI PİYASADAN KOVAR PARA: BOZUKLUK: DARPHANE BASIYOR NAKİT: BANKNOTLAR MERKEZ BANKASI TARAFINDAN BASILIYOR. VADESİZ MEVDUAT: ÇEK İLE KULLANILABİLİYOR. PARA BENZERLERİ: LİKİDİTESİ (NAKİTE DÖNÜŞME HIZI) YÜKSEK ANCAK ALIŞVERİŞLERDE DİREK PARA GİBİ KULLANILAMAYAN VARLIKLARDIR. FİNANSAL VARLIKLAR: ALTIN DÖVİZ HAZİNE BONOSU V.B. BANKACILIK SİSTEMİ NE İŞ YAPAR NASIL ÇALIŞIR. BANKALARIN KENDİ KASALARINDA TUTTUKLARI NAKİT VE MERKEZ BANKASINDA BULUNAN VADESİZ MEVDUAT HESAPLARININ TÜMÜNE REZERVLER ADI VERİLİR. BÜTÜN BANKALAR BORÇLARINDAN DAHA DÜŞÜK BİR RAKAMI ELLERİNDE REZERV OLARAK TUTARLAR. BU YÖNTEME KISMİ REZERV BANKACILIĞI ADI VERİLİR. MUTLAK REZERV BANKACILIĞI: MEVDUATLARA EŞİT MİKTARDA REZERV TUTMAKTIR. KAYDİ PARA NEDİR NASIL OLUŞTURULUR: KAYDİ PARA ZORUNLU REZERV ORANININ TERSİNE EŞİTTİR. YANİ ZORUNLU REZERV ORANI 0,10 İSE 1/0,10=10 OLUR PARANIN SATIN ALMA GÜCÜNÜ ELDE TUTMASINI SAĞLAYAN FONKSİYON DEĞER MUHAFAZA ARACI OLMASIDIR. PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI PARA ÜÇ AMAÇLA TALEP EDİLİR. 1. İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ 2. İHTİYAT AMAÇLI PARA TALEBİ 3. SPEKÜLASYON AMAÇLI PARA TALEBİ PARANIN FONKSİYONLARI: • DEĞİŞİM ARACI OLMASI • DEĞER MUHAFAZA ARACI OLMASI • HESAP BİRİMİ OLMASI EĞER PİYASA FAİZ ORANI DENGE FAİZ ORANINI GEÇERSE PİYASADA PARA ARZI FAZLASI OLUŞUR. BU DURUMDA MERKEZ BANKASI • REESKONT ORANLARINI YÜKSELTİR • ZORUNLU REZERV ORANLARINI YÜKSELTİR. • AÇIK PİYASA İŞLEMLERİNDEN TAHVİL SATIŞI YAPAR EĞER PİYASA FAİZ ORANI DENGE FAİZ ORANININ ALTINA DÜŞERSE MERKEZ BANKASI AŞAĞIDAKİLERİ YAPAR • REESKONT ORANLARINI DÜŞÜRÜR • ZORUNLU REZERV ORANLARINI DÜŞÜRÜR • AÇIK PİYASA İŞLEMLERİNDEN TAHVİL ALIMI YAPAR. TOPLAM TALEP TOPLAM ARZ ANALİZİ VE ENFLASYON TOPLAM TALEP: BİR EKONOMİDE ÜRETİLEN MAL VE HİZMETLERE OLAN TALEBİN TOPLAMIDIR. GENİŞLETİCİ PARA POLİTİKASINDA ŞABLONDA YATAY KISIN SAĞA KAYAR YANİ ÜRETİM ARTAR DARALTICI PARA POLİTİKASINDA ŞABLONDA YATAY KISIM SOLA KAYAR YANİ ÜRETİM AZALIR GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKASINDA YATAY KISIM SAĞA DOĞRU KAYAR YANİ ÜRETİM ARTAR. DARALTICI MALİYE POLİTİKASINDA YATAY KISIM SOLA DOĞRU KAYAR YANİ ÜRETİM AZALIR. STAGFLÂSYON: HEM ENFLASYON HEMDE İŞSİZLİĞİN AYNI ANDA OLMASIDIR. FİYATLAR ARTARKEN ÜRETİM MİKTARI DÜŞER. ULUSLAR ARASI TİCARET VE FİNANSMAN MUTLAK ÜSTÜNLÜKTE UZMANLAŞMA SÖZKONUSUDUR. KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKTE KISMİ UZMANLAŞMA VARDIR. SEBEBİ ARTAN MALİYETLERDİR. DEVELİASYON: YERLİ PARANIN DEĞERİNİN YABANCI PARA KARŞISINDA İRADİ OLARAK DÜŞÜRÜLMESİDİR. DEVELÜASYON OLURSA İHRACAT ARTAR İTHALAT AZALIR ÜRETİM ARTAR. REVELÜASYON: YERLİ PARANIN YABANCI PARA KARŞISINDA İRADİ OLARAK DEĞERİNİN ARTIRILMASIDIR. REVELÜASYON OLURSA İHRACAT AZALIR İTHALAT ARTAR ÜRETİM AZALIR. ESNEK DÖVİZ KURU SİSTEMİ: DÖVİZ KURU PİYASADA BELİRLENİR. DÖVİZ KURU DALGALANMALARININ NEDENLERİ • ÜLKENİN İHRAÇ MALLARINA OLAN TALEBİNİN ARTMASI • ÜLKEDEKİ FAİZ ORANI • ENFLASYON ORANI • POLİTİK İSTİKRAR • DEVLET MÜDAHALELERİ EKONOMİK BÜYÜME VE BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER EKONOMİK BÜYÜME: BİR ÜLKENİN REEL GSMH DAKİ ARTIŞTIR. BÜYÜMEYİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER • İŞGÜCÜ • SERMAYE • TOPRAK • TEKNOLOJİ 72 KURALI: BİR ÜLKENİN YILLIK ORTALAMA BÜYÜME ORANI BİLİNİYORSA 72 Yİ BU SAYIYA BÖLEREK O ÜLKENİN REEL GSMH SINI KAÇ YILDA 2 KATINA ÇIKARTACAĞINI BULABİLİRİZ. KALKINMANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER • POLİTİK ENGELLER • KAMU YÖNETİMİNDEKİ YETERSİZLİKLER • POLİTİK İSTİKRARSIZLIK VE RİSK • SOSYAL ENGELLER • GİRİŞİMCİ RUHUN EKSİKLİĞİ • HIZLI NÜFÜS ARTIŞI • DUAL EKONOMİ

3 Eylül 2008 Çarşamba

açıköğretim ders notlar

açıköğretim ders notları denemeler bütünleme sınavı final sınavı soruları

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARINA YÖNELİK DENETİM DERSİ NOTLARI

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARINA YÖNELİK DENETİM DERSİ NOTLARI

Denetimin Tanımı;
İktisadi faaliyet ve olaylarla ilgili iddiaların, önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluk derecesini araştırmak ve sonuçları ilgi duyanlara bildirmek amacıyla; tarafsızca kanıt toplayan ve bu kanıtları değerleyen sistematik bir süreçtir.

Denetimin Unsurları (Özellikleri)
1-Denetim bir süreçtir. ( Denetim faaliyeti için gerekli hazırlık işlemleri,kanıt ve bilgilerin toplanması, bunların işlenmesi ve değerlendirilmesi ... gibi işlemler zinciri takip eder , anlık bir olay değildir.)
2-İktisadi faaliyet ve olaylarla ilgili iddialar ,(denetlenen firma tarafından denetçiye sunulan mali tablolar, raporlar ile tüm belgeler işletme yönetimin o döneme ait iddialarıdır.)
3-Önceden belirlenmiş kriterler, (Denetçi. Mali tabloların doğruluğunu araştırırken ; Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlke ve Standartlarına , kanun , tüzük, yönetmelik veya işletme yönetimin belirlemiş olduğu kurallara vs. uygunluğunu araştırır.)
4-Uygunluk derecesini tespit etmek; (İddiaların önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğunu belirleyen ölçüdür.Sayısal sapma olarak; mesela satışların %10 unun belgesiz yapıldığı gibi) veya niteliksel olarak verilebilir stoklarla ilgili envanter kayıtları gerçeği yansıtmıyor gibi.
5-Tarafsızca kanıt toplama ve kanıtları değerlendirme ,(Kanıtların objektif şekilde değerlendirilmesidir. )
6-İlgi duyanlara bildirme;
7-Denetim sonuçlarının raporlanması ve bildirilmesi

Kontrol:Denetimin başlangıcı veya denetimden önce gelen faaliyettir.Herhangi bir şeyi istenilen şekilde sonuçlanması için veya belli bir hedefe ulaşmak için bazı önlemler alınır.Bu önlemler sonuçları sağlamak,sonucu kontrol altında tutmak içindir.Önce önlemler alınır sistemler kurulur.Daha sonra uygulanır,uygulamanın sonuçları da ölçülür.Ne derece amaçlanan sonuçlara uygun davranıldığı ortaya konmaya çalışılır.İşte bu süreç içinde amaçlara ulaşmak için alınan önlemler bir kontrol etme faaliyetidir.Daha sonra bu hedeflere ulaşma derecesi veya sapmaların tespiti denetim faaliyetidir.
Teftiş:Bir şeyin aslını,doğrusunu veya işlerin iyi yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan inceleme olarak tanımlanabilir.Teftiş denetimden daha dar kapsamlı olanıdır.Denetim bir şeyin geneli için uygulanırken, teftiş bu genel içinde daha özel durumlara uygulanır.Buna uygunluk denetimi de denebilir,herhangi bir alanda uygulanması gereken standart veya norm belirlenmiştir.Teftiş buna ne derece uyulduğunu belirlemek amacı ile yapılır.
Teftişin denetimden temel farklılıkları;
1-Teftiş işletme personeli tarafından yürütülmektedir.Sonuçta bir bağımlılık söz konusudur.
2-Finansal olmayan olaylar da teftiş kapsamına girmektedir.
3-Belirli amaçlarla yapılmaktadır.daha çok üst yönetimin astlara verdiği yazılı ve sözlü talimatlara uyulup uyulmadığı araştırılmaktadır.
DENETİMİN TÜRLERİ
A-DENETİMİN KONUSUNA VE AMACINA GÖRE DENETİM TÜRLERİ

1-Finansal Denetim (Mali Tabloların Denetimi)
Bir işletmenin mali tabloları olan bilanço, gelir tablosu, kar dağıtım tablosu gibi belgelerin önceden belirlenmiş kriterlere uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, bu tablolarda yer alan bilgilerin doğru olup olmadığı,defter bilgilerinin tablolara doğru aktarılıp aktarılmadığı gibi hususları içine alan denetimdir.Denetim denilince geleneksel olarak ilk akla gelen denetimdir.Maliye Bakanlığı’nın denetim elemanlarının GVK açısından yaptıkları,SPK tarafından halka açık anonim şirketlere yapılan denetim,Bankalar Yeminli Murakıplarınca bankalara yapılan denetim buna örnek verilebilir.
2-Uygunluk (Usul) Denetimi
İşletmenim mali faaliyet ve işlemlerinin ;yasama organı,işletme yöneticileri veya diğer yetkili kişi ve kuruluşlarca belirlenmiş yöntemlere, kurallara ve mevzuatlara uygunluğunun belirlenmesi amacıyla yapılan denetimdir.Uygunluk denetim özellikle vergi revizyonunda işletmelerin uymak zorunda olduğu belge düzeni ve diğer usule ilişkin düzenlemelerin yer aldığı VUK hükümlerine uyulup uyulmadığının denetimidir.Ayrıca işletme yönetimince belirlenen kuralların denetimini de içine alır.Kamu kurum ve kuruluşlarının mali işlerinin mevzuata uygunluğunun Sayıştay tarafından yapılması veya SSK müfettişlerinin bordro vs denetimi örnek verilebilir.
3-Faaliyet (Performans veya Verimlilik ) Denetimi
İşletmenin faaliyetinin verimliliğini ve etkinliğini değerlemek ve denetlemek amacıyla yapılan denetimdir.Faaliyet sonuçları; verimlilik standartları ile karşılaştırılıp, işletmenin önceden belirlenmiş hedeflere yada o faaliyet kolu ile ilgili standartlara ulaşıp ulaşmadığı ölçüldüğü için bu denetime verimlilik denetimi denir.Faaliyet denetimi, kamu ve özel işletmelerde iç denetçiler, kamu kuruluşunda yine kamu denetçileri tarafından yapılır.Vergi inceleme elamanlarının imalat işletmelerinde randıman oranı dikkate alınarak yaptıkları denetim örnek verilebilir.

B-DENETÇİNİN STATÜSÜNE GÖRE DENETİM TÜRLERİ
1-İç Denetim
2-Kamu Denetimi
a-Özel Sektöre Yönelik Denetim
-Vergi Denetimi Maliye Bakanlığı
-Diğer Denetim ( Halka açık şirketler için SPK,Bankalar için Hazine Müsteşarlığı
Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu, SSK Müfettişleri)
b-Kamuya Yönelik Denetim
-Devlet Denetleme Kurulu (KİT’ leri denetler)
-Sayıştay
-Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
-Maliye Bakanlığı
3-Bağımsız Denetim

1-İç Denetim: İşletmeye hizmet etmek amacıyla işletmenin faaliyetlerini incelemek ve değerlemek amacı ile kurulmuş bağımsız denetleme fonksiyonudur.Konusuna finansal ve finansal olmayan işlemler girer.Amacı işletme çalışanlarınca yapılabilecek hata ve yolsuzlukları önlemek,yapılmış olanları tespit etmektir. Kapsamı Mali Tabloların denetimi, uygunluk ve faaliyet denetiminin biri veya ikisi ile de sınırlandırılabilir.
2-Kamu Denetimi :Yürütme organına bağlı çeşitli birimler tarafından, bu birimin yasal yetkileri dahilinde yapılan denetimdir.
3-Bağımsız Denetim: Serbest Meslek erbabı olarak kendi adına çalışan veya bir denetim şirketinin ortağı yada yetkili denetçisi olan kişiler tarafından, işletmelerin mali tablolarının genel kabul görmüş muhasebe ilklerine uygunluk derecesini belirlemek amacıyla yapılan denetimdir.
3568 sayılı SM,SMMM, ve YMM Kanunu na göre denetim yapma yetkisi SMMM ve YMM lere verilmiştir.YMM lerin tasdik yetkisi vardır.YMM lerin verdiği tasdik hizmetleri açısından yasal bir sınırlama olmamakla beraber tam tasdik ve kısmi tasdik diye 2 ye ayrılabilir.Tam tasdik; Kurumlar Vergisi ve gelir Vergisi mükellefleri ile imzalanan “Tasdik Sözleşmesi” kapsamında Vergi dairelerine karşı vergi mükelleflerinin sadece yıl sonu beyannamelerindeki bilgilerin değil, bunun bir mütemmimi olan ve o yıl içinde verilen Gelir,KDV,Damga vergisi beyannamelerindeki bilgilerin denetlendiği ve doğruluğu konusunda aykırı bir duruma rastlanmadığı şeklinde bir imza ve tasdik hizmeti olmaktadır.Eğer hatalar varsa bunlar tasdik raporunda belirtilip vergilerin gerçek tutarları üzerinden ödenmesi sağlanmalıdır.Kısmi Tasdik ise;KDV İadesi ve mahsupları tasdiki gibi
Sermaye Piyasası mevzuatına göre bağımsız denetim; ortaklarının ve yardımcı kuruluşlarının (aracılık faaliyetiyle sınırlı olarak bankalar dahil aracı kurumlar,menkul kıymet ortalıkları ve menkul kıymet yatırım fonları) hesap ve işlemlerinin bağımsız denetim kuruluşlarınca denetleme ilke, esas ve standartlarına göre incelenmesi ve mali tabloların , 2499 sy SP Kanunu çerçevesinde gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespiti ve rapora bağlanmasıdır.Sermaye Piyasası Mevzuatı denetimi şu şekilde sınıflandırmıştır.
a-Sürekli Denetim; SPK düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanması ve kamuya açıklanması zorunlu olan yıllık mali tabloların tümünün denetimidir ve her yıl yapılması gereken denetimdir.(Halka açık şirketlerin,SPK gözetimine tabi diğer şirketlerin,bankaların,s,gorta şirketlerinin yıllık denetimi)
b-Sınırlı Denetim; Sürekli denetim yaptıran ortaklık ve sermaye piyasası kurumlarınca düzenlenmiş ara mali tabloların, sürekli bağımsız denetimi yapan denetim kuruluşları tarafından ağırlıklı olarak bilgi toplama ve analitik inceleme teknikleri kullanılarak sürekli denetim programlarına uyumlu olarak denetlenmesidir.SPK tebliğlerine göre altışar aylık ara bilanço ve gelir tablolarının denetimidir.(Halka Açık şirketlerden hisse senetleri borsada işlem gören şirketler,aracı kurumlar, menkul-gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve fonları,Emeklilik yatırım fonları denetimi)
c-Özel Denetim ise; SPK tebliğleri uyarınca özel denetim yaptırma zorunluluğu bulunan ortaklık ve yardımcı kuruluşların, Kurula başvuruları üzerine verilen menkul kıymetlerin halka arzı iznine, ortaklık genel kurulları veya yetkili organların birleşme, devir veya tasfiye kararlarına dayanak teşkil edecek mali tablolarının, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmesidir.
BAĞIMSIZ DENETİME TABİ KURULUŞLAR;
1-SPK Mevzuatına tabi şirketler;SKP kanunu kapsamında Kurul un düzenlemelerine tabi olan şirketler şunlardır
*Ortak sayısı 250 den fazla olduğu için Halka Açık olduğu varsayılan şirketler
*Ortak sayısı 250 den fazla olmamakla birlikte menkul kıymetlerini halka arz ettikleri için kurul gözetimine tabi şirketler
*Aracı Kuruluşlar
*Yatırım Ortaklıkları
*Yatırım Fonları
*Girişim Sermayesi Ortaklıkları
*Portföy Yönetim Şirketleri
*Emeklilik Yatırım Fonları
*Tedrici şekilde kurulan A.Ş. ler
Sermaye Piyasası Kurulu kanununa girmenin doğal bazı sonuçları olmaktadır.Bu sonuçlar kısaca şöyledir;
-Şirket ana sözleşmesinin Sermaye Piyasası Kanunu’na uygun hale getirilmesi
-Şirketin sermaye artırımı,tahvil, finansman bonosu gibi menkul kıymetlerin arzında SPK ndan ön izin alınması ve menkul kıymetlerin SPK tarafından kayda alınması zorunluluğu
-Menkul kıymetlerin halka arzında,bunların şeklinde, basımında faiz ve kar payı dağıtımında SPK düzenlemelerine tabi olmak ve kar payı dağıtımı zorunluluğu
-Özel durumların kamuya açıklanması zorunluluğu
-Bağımsız Dış Denetime tabi olma
(borsada işlem gören şirketler ayrıca İstanbul menkul Kıymetler Borsa sının düzenlemelerine de uymak zorundadır)
2-Bankalar Kanununa Tabi Şirketler (Bankalar,Özel Finans Kurumları)
(Bankacılık Düzenleme ve denetleme Kurulu BDDK tarafından denetimleri yapılır,bu kurumdan izin alarak kurulabilirler.
3-Sigorta ve Reasüreans Şirketleri
(Yıllık mali tablolarının bağımsız denetimi gereklidir)


DENETÇİ TÜRLERİ

1-Bağımsız Denetçiler : YMM, SMMM, SPK tarafından kabul edilmiş dış denetim şirketleri,Bankalar bağımsız denetçileri
2-İç Denetçiler: Genel Kurulda seçilen denetçiler (TTK ya göre seçilen)
3-Kamu Denetçileri : Maliye Müfettişleri ve yardımcıları, Hesap uzmanları ve yardımcıları, Gelirler Kontrolörleri ve yardımcıları, vergi denetmenleri , sigorta denetçileri, SSK müfettişleri...
Denetçiler Hangi Sürede Hangi Unvanı Alır?
Stajyer Denetçi Yardımcısı: 2 yıl çalışmak ve en az 200 saat ders gördükten sonra stajyerliği kalkar ve denetçi yardımcısı unvanını alır.
Denetçi Yardımcısı; 1 yıl çalıştıktan sonra (3.yılın sonunda) bağımsız denetçi olur.
Denetçi; 3 yıl çalıştıktan sonra ( 6.yılın sonunda) Kıdemli Denetçi olur.
Kıdemli Denetçi ; Fiilen 6.yılının sonunda kıdemli denetçi olan toplam 10.yılını doldurunca Baş denetçi olur.
Sorumlu Ortak Baş denetçi; Bağımsız denetim kuruluşunda pay sahibi olup baş denetçi unvanına haiz ve denetim çalışmalarını kuruluş adına kendi kişisel sorumluluğu ile yürüten ve kuruluş adına bağımsız denetim raporlarını imzalamaya yetkili kişidir.

Mali Tabloların Denetiminin Bağımsız Denetçi Tarafından Yapılmasının Nedenleri;
1-Çıkar Çatışması:Mali tabloların kullanıcıları ile mali tabloların hazırlanmasından sorumlu şirket yöneticileri arasında çıkar çatışması olabilir.
2-Muhasebe Bilgilerinin Karışıklığı: İşletmeler büyüdükçe ve teknolojik ilerlemeler arttıkça muhasebe süreci ve mali tabloların hazırlanmasında mali tablolarda hata yapma olasılığı artmaktadır.Bu durumda bilgi kullanıcılarından, mali tabloların kalitesini değerlemesi, muhasebe ilkelerine ve yasalara uygunluk derecelerini ölçmeleri beklenemez.
3-Muhasebe bilgilerinden alınacak kararlarla ilgili olması. Mali tablolarla ilgili olan kişiler tablolarla ilgili olarak alacakları kararlarda bilgilerin kalitesini değerlemeye çalışır.Bu nedenle bağımsız denetçinin denetiminden geçmiş bilgilere daha çok güvenirler.
4-Diğer Nedenler. Bilgi kullanıcıları ile tabloları düzenleyen şirketin farklı yerde olmaları, kullanıcıların şirket yönetiminden sürekli bilgi almasında veya denetim çalışmasını bizzat kendisinin yapmasında yasal, zamansal ve maliyet yönünden rasyonel olmaması gibi.

Bağımsız Denetimi Sınırlayıcı Faktörler:
1-Denetçinin kısıtlı ekonomik koşullarda çalışması (Örn: Kanıt toplamada maliyet yüksekliği)
2-Zaman Sınırlaması (Örn: Bilanço tarihinde mevcut belirsizliklerin çözümünü beklemek için yeterli zaman olmaması)
3-Mali tabloların düzenlendiği muhasebe sisteminden kaynaklanan sınırlama (Tahmini olarak kayıt yapma veya belirsizliklere ilişkin kayıtlar yapılsa da kimse belirsizliklerin sonucunu bilemez.Bu durumda bağımsız denetim mali tabloların güvenirliğini arttırır.


Finansal Tabloların Denetiminde Denetçinin İlişkide Bulunacağı Gruplar.
1-Yönetim 2-Ortaklar 3-Yönetim Kurulu



Bağımsız Denetimin Yararları:
a-Denetlenen İşletme Açısından;
1-Finansal tabloların güvenirliliğini arttırır.
2-Yönetim ve çalışanların sahtekarlık yapma eğilimlerini azaltır.
3-Denetlenmiş finansal tablolar güven telkin ettiği için devlet tarafından yapılması muhtemel vergi denetiminin yapılma olasılığı azalacaktır.
4-Kredi olanaklarının genişlemesini sağlar.
5-Kayıtlardaki hata ve hilelerin ortaya çıkarılması gelir ve giderlerin doğru olarak gösterilmesini sağlar.
6-Bağımsız denetim, holding kuruluşlarında işletme politika ve prosedürlerine tüm topluluk içinde uyulduğu konusunda bilgi ve güvence verir.
b-İş Hayatının Diğer Üyeleri Açıcından:
1-Kredi veren kurumlara kredi ile ilgili kararlarında yardımcı olur.
2-Yatırımcılara yatırım kararlarında yardımcı olur.
3-İşverene ve işçi sendikalarına ücretlerin ve sosyal yardımların pazarlığında objektif bilgiler sağlar.
4-İşyerinin alımı satımı ve devri konusunda alıcı ve satıcıya güvenilir bilgi sağlar.
5-Müşterilere firmanın karlılığı, verimliliği ve finansal yapısı hakkında güvenilir bilgi verir.
c-Kamu Kuruluşları Açısından :
1-Denetlenmiş tablolara ait beyanname ve raporlara güven artar.
2-Resmi kuruluşların denetimden geçmiş firmalara yapacakları denetimin kapsamı daralır,ayrıntılı denetim faaliyetine gerek kalmaz.
3-Denetlenmiş tablolar; iflas, borçluluk hallerinde, vekalet ve ortaklık sözleşmelerini düzenlenmesinde adli mercilere bağımsız ve güvenilir bilgi sağlar.

BAĞIMSIZ DENETİME TABİ KURULUŞLAR:
TTK açısından ;anonim şirketler denetçi veya denetim kurulu seçmek zorundadır.Denetçinin olmaması fesih sebebidir.
Sermaye Piyasası Mevzuatına göre;
Sürekli Denetim:
- Aracılık faaliyetine münhasır olmak üzere bankalar,
- Aracı kurumlar
- Yatırım fonları
- Yatırım ortaklıkları
- Hisse senetleri menkul kıymetler borsasında işlem gören ortaklıklar
Bu niteliklerini kazandıkları hesap dönemi başından itibaren sürekli denetime (her yıl yapılacak denetime) tabidirler.

*Bunlardan yatırım fon ve ortaklıklarının 6 şar aylık ara bilanço ve gelir tabloları sınırlı denetim kapsamındadır.
Kamuya açıklamaları zorunlu olan tabloların tümü sürekli denetim kapsamındadır.
Sürekli denetim yaptıran firmalar isterlerse sınırlı denetim yaptırabilir.
Sınırlı Denetim:
Yatırım fon ve ortaklıkları, aracı kurumlar ile hisse senetleri menkul kıymetler borsasında işlem gören anonim şirketlerce düzenlenmiş ara mali tabloların, sürekli denetim yapan bağımsız denetim kuruluşları tarafından ağırlıklı olarak bilgi toplama ve analitik inceleme teknikleri kullanılarak sürekli denetim programlarına uyumlu olarak denetlenmesidir.
Halka açık olan SPK ya tabi olmayan şirketler sınırlı denetime tabidir.Belli ortak sayısını geçen A.Ş. ler halka açılmasa bile halka açık sayılır.
Özel Denetim:
Menkul kıymetlerinin halka arzı için izin almak üzere SPK’ na başvuran yada S.P.Kanunun kapsamında olup, birleşme, bölünme, devir ve tasfiye durumundaki sermaye piyasası kurumlarınca düzenlenmiş mali tabloların denetlenmesidir.
3568 SYL Kanun Uyarınca
12md: Yeminli Mali Müşavirler, gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işlemelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe ilkeleri ile standartlara uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelendiğini tasdik ederler.
Tasdik ilgili kanunun mevzuatında şöyle tanımlanmıştır; Gerçek veya tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin yeminli mali müşavirlerce denetleme ilke ve standartlarına uygunluk yönünden incelenmesi, bu inceleme sonuçlarına dayanılarak tasdik kapsamına giren konuların ve belgelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının imza ve mühür kullanılmak suretiyle tespiti ve rapora bağlanmasıdır.

GENEL KABUL GÖRMÜŞ DENETİM STANDARTLARI
Bu standartlar ilk kez 1947 yılında Amerikan Sertifikalı Serbest Muhasebeciler Kurumu (AICPA) tarafından kabul edilmiş ve birçok ülke tarafından benimsenmiştir.

1-Genel Standartlar
a- Mesleki eğitim ve yeterlilik
b- Bağımsız davranabilme
c- Mesleğin gerektirdiği dikkat ve özenin gösterilmesi
2-Çalışma Alanı Standartları
a- Denetimi planlama ve gözetim.
b- İç kontrol sistemi hakkında bilgi edinme
c- Yeterli ve güvenilir kanıt toplama
3-Raporlama Standartları
a- Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygunluk
b- Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerinde değişmezlik (Devamlılık)
c- Mali tablolardaki açıklama yeterliliği
d- Görüş bildirme

A-GENEL STANDARTLAR
Denetçiyle ve onun çalışmasının kalitesi ile ilgili standartlardır.
1-Mesleki Eğitim ve Yeterlilik (Yetkinlik) Standardı: Denetim, bir denetçi olarak yeterli teknik eğitime ve yetkinliğe sahip kişi veya kişilerce yapılmalıdır.Yeterli eğitim ve yetkiniği olmayanlar denetim yapamaz.Yeterlilik üniversitede alınan bilginin dışında; bağlı olduğu denetim kurumunca gerçekleştirilen kurs, seminer veya meslek içi eğitim programı yolları ile elde edilir.
2-Bağımsızlık Standardı (Bağımsız Davranabilme ): Denetçiler , denetim işleri sırasında işletme ortaklarının ve yetkililerinim etkisi altında kalmadan tarafsız ve dürüst davranarak denetim faaliyetinde bulunmalıdır.Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartlarına göre bağımsızlığı gölgeleyebilecek durumlar;
- Denetlenen şirketle veya sahipleri ile ortak olmak
- Denetlenen şirketten maaş, borç veya diğer nedenlerle maddi fayda sağlamak
- Dolaylı yada dolaysız yoldan denetlenen şirketin hisse senedi ,tahvil vb. finansman araçlarına sahip olmak
- Denetlenen şirketin ortak ve yöneticileri ile yakın akraba olmak
- Denetlenen şirketten önemli sayılabilecek tutarda hediye almak veya özel bir indirimle herhangi bir emtia vb. almak.
3-Mesleğin Gerektirdiği Dikkatin Gösterilmesi (Mesleki Özen Standardı): Denetçi denetim çalışmasını yürütürken dikkatli, özenli ve titiz çalışmalı,denetim standartlarına eksiksiz uymalıdır.Bu standarttan amaç;aynı ve benzer koşullarla karşılaşan basiretli ve uzman denetçiden beklenen dikkat ve özenin tüm denetçiler tarafından gösterilmesidir.

B-ÇALIŞMA ALANI STANDARTLARI
Denetim çalışmaları sırasında izlenecek yöntemleri, öncelik ve denetimin ne şekilde yapılacağını belirleyen standartlardır.
1-Denetimi Planlama ve Gözetim Standardı: Denetimin planlaması; müşteri firma hakkında bilgi edinme,uygulanacak denetim prosedürlerinin niteliğinin, zamanının ve büyüklüğünün belirlenmesi ve uygun personelin görevlendirilmesi çalışmalarından oluşur. Denetimde hangi konuların ele alınacağı, bunlardan hangilerine öncelik verileceği, işlerin bitim zamanı, kaç kişilik grupla denetimin yürütüleceği, ve elemanların niteliklerinin belirlenmesi bu aşamada yer alır.Denetmen denetim faaliyetinde faaliyet yapan yardımcılarının yönlendirilmesi ve kontrolünü yapmak zorundadır.Yardımcıların yaptıkları denetim ve tespit ettikleri hususlardan da denetçi kendisi sorumludur.
· SPK mevzuatına göre yazılı denetim programının yapılması zorunludur.
2-İç Kontrol Sistemi Hakkında Bilgi Edinme Standardı: Denetimi planlamak ve yapılacak testlerin niteliğini, zamanını ve büyüklüğünü belirlemek için iç kontrol yapısı hakkında yeterli bilgi edinilmelidir.Etkin bir iç kontrol sistemi, tabloların güvenirliliğini arttırır, hata riskini düşürür, denetim işleminin sayı ve kapsamını daraltır.
3-Yeterli ve Güvenilir Kanıt Toplama Standardı: Denetlenen mali tablolara ilişkin bir görüşe yeterli düzeyde temel oluşturmak amacıyla belge incelenmesi, gözlem, soru sorma, doğrulama vs.. yoluyla yeterli sayıda ve güvenilir kanıt elde edilmelidir.

C- RAPORLAMA STANDARTLARI:
Denetim sonucunda varılan görüşün açıklandığı raporların kapsam ve düzenlemeleriyle ilgili standartlardır.
1-Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine Uygunluk Standardı: Denetim raporunda tabloların GKGM. İlkelerine uygun olarak düzenlenip düzenlemediği belirtilmelidir.Denetçi, inceleme yaptığı şirketin kayıtlarının tutulması ve mali tabloların hazırlanması sırasında genel kabul görmüş muhasebe ilklerine uyulup uyulmadığını araştırmak, incelemek ve görüşünü bildirirken bu ilkelere uygunluğun var olup olmadığını açık olarak denetim raporunda belirtmek zorundadır.
2-Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerinde Değişmezlik Standardı (Devamlılık): Denetim Raporu, denetimin yapıldığı dönemde uygulandığı gözlemlenen GKGMİ ve bunların uygulanmasında kullanılan yöntemler bir önceki dönemdeki uygulamalarla tutarlı değilse, farklı uygulandığı durumlar ve bu farklılığın sonuçlarını açıklamalıdır.
3-Mali Tablolardaki Açıklamaların Yeterliliği (Yeterli Açıklama) Standardı:Denetim raporunda aksi belirtilmediği müddetçe yapılan açıklamaların yeterli olduğu kabul edilir. Denetim işleminde mali tabloların dipnot ve açıklamaları da denetim kapsamındadır.Açıklamalarında denetlenmiş olduğu raporda belirtilir.
4-Görüş Bildirme Standardı: Denetçi, denetim işlemi sonunda , denetçi görüşünü bildirmek zorundadır.Açıklanan görüş olumlu veya olumsuz yönde olabilir.Olumsuz ise , nedenlerinin denetim raporunda açıklanması gereklidir.


DENETİM SÜRECİ :
1-Müşterinin seçilmesi ve işin kabul edilmesi
2-Denetimin planlanması
3-Denetim faaliyetinin yürütülmesi
4-Denetimin tamamlanması
5-Denetim raporunun yazılması
1-M Ü Ş T E R İ N İ N S E Ç İ L M E S İ V E İ Ş İ N K A B U L E D İ L M E S İ :
-Önceki denetçi ile görüşme
-Müşteriyi değerlendirme
-Müşteri ile sözleşme yapılması; sözleşme genellikle şu bilgileri içerir.Mali tabloların düzenlenmesinden yönetimin sorumlu olduğunu.Denetimin amacı, kapsamı varsa özel nedenleri.Denetime başlama ve bitiş tarihleri ile denetim raporunun teslim tarihi.Önemli yanlışlıların ortaya çıkarılamama riskinin bulunduğu.Denetimin ücreti ve ödeme biçimi.

2-D E N E T İ M İ N P L A N L A N M A S I S A F H A S I :
a-Müşteri hakkında bilgi toplama
b-Denetim çalışmalarını bölümleme
c-İç Kontrol Sistemi hakkında bilgi edinme ve kontrol riskini değerleme
d-Önemlilik düzeyini belirleme
e-Denetim riskinin düzeyini belirleme
f-Denetim amaçlarını belirleme
g-Denetim Programının taslağını yazma
h-Denetim süresini ve zamanını belirleme
A-MÜŞTERİ HAKKINDA BİLGİ TOPLAMA:
Müşterinin işi , örgüt yapısı ve faaliyetlerinin özellikleri;işletmenin yer aldığı sektör hakkında bilgi edinme, diğer firmaların durumu, rekabetin yapısı, pazar payı, işletmenin mevzuu ile ilgili yasal düzenlemeler, müşterinin muhasebe bilgilerine uygulanan analitik prosedürlerin sonuçları vs araştırılır.
B-DENETİM ÇALIŞMALARINI BÖLÜMLEME:
Denetçi, denetimin genel amacına ulaşmak için, yapacağı denetim çalışmasını mali tabloları daha küçük birimlere bölerek yürütebilir.Böylece farklı personele farklı görevler verilir.Denetim çalışmasının bölümlenmesinin farklı yolları vardır.Geleneksel yaklaşıma göre; mali tablolar sınıflamasına göre yapılan bölümlemedir.Bunda her bilanço ve gelir tablosu kalemi ayrı birim kabul edilir.Ancak yakın ilişkili olan hesapların denetiminde, yapılmış olunan denetim çalışması yinelenmek zorunda kalınabilir.Stoklar ve Satılan malın maliyeti kalemlerinin denetimi gibi.Modern Yaklaşıma göre ise; birkaç bilanço ve gelir tablosu hesabını birlikte etkileyen ve birbirleriyle yakından ilişkili işlemlerin aynı denetim bölümünde yer alması esasına dayanır.Mesela; hasılat işlemleri grubu satışlar, satış iade ve iskontoları, para ve çek tahsil işlemleri vs içine alır.Harcama işlemleri, üretim işlemleri,finansman işlemleri,yatırım ve duran varlık işlemleri gibi.
C-İÇ KONTROL SİSTEMİ HAKKINDA BİLGİ EDİNME VE KONTROL RİSKİNİ DEĞERLEME:
İç Kontrol Sistemi;
a-İşletme varlıklarının korunması, (Muhasebe kontrolü)
b-Yanlışlıkların ve yolsuzlukların önlenmesi (Muhasebe kontrolü)
c-Muhasebe bilgilerinin doğruluk ve güvenirliğinin sağlanması (Muhasebe kontrolü)
d-Muhasebe bilgilerinin zamanında hazırlanmasının sağlanması (Muhasebe kontrolü)
e-İşletme faaliyetlerinin yönetim politikalarına uygunluğunun sağlanması; amaçlarına ulaşmak için, işletme faaliyetlerinin düzenli ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamada yardımcı olan, işletme yönetimi tarafından kabul edilmiş politikalar ve prosedürlerdir.(Yönetsel kontrol)

1-İÇ KONTROL SİSTEMİNİN AMAÇLARI
İç Kontrol Sisteminin amaçları esas, genel ve özel olmak üzere sınıflandırılabilir.
İç Kontrol Sisteminin Esas Amaçları:
1-İşletmenin varlıklarını korumak,
2-Muhasebe bilgilerinin doğruluk ve güvenirliğini sağlamak (Muhasebe bilgilerinin doğruluğu, finansal nitelikteki işlemlerin kaydedilmesinde, sınıflandırılmasında, özetlenmesinde ve raporlanmasında genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinin ilgili yasaların uygulanmasıdır.Muhasebe bilgilerinin güvenirliği ise, belge ve kayıtların işletmenin gerçek işlemlerini yansıtmasını, kayıt dışı bırakılmış işlemlerin olmadığını ifade eder.)
3-Faaliyetlerin verimliliğini ve politikalarını uygunluğunu sağlamak.
4-Kaynakların ekonomik ve verimli kullanılmasını sağlamak.
5-Yönetim tarafından belirlenmiş hedeflere ve amaçlara ulaşılmasını sağlamak.
İç Kontrol Sisteminin Genel Amaçları:
1-İşlemler, yönetimin devrettiği genel ve özel yetkilere uygun olarak yürütülmelidir.
2-İşlemler, genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak ve hesap verme yükümlüğünü yerine getirecek şekilde kaydedilmelidir.
3-Varlıklara ve belgelere erişim yetkili personelle sınırlandırılmalıdır.
4-Mevcut varlılar, belirli sorumluluk kayıtlarıyla karşılaştırılmalı ve herhangi bir fark belirlendiğinde, farkın özelliğine göre gerekli soruşturma yapılmalıdır.
İç Kontrol Sisteminin Özel Amaçları
Belirli bir işlem grubunu yürütmek için, genel kontrol amaçlarına paralel özel kontrol amaçları belirlenir.Mesela kredili satış işlemlerine yönelik özel kontrol amaçları şunlardır.
Yetki: Kredili satış işlemi yapılması belirli personele verilmeli ve alıcıların kredi limitleri aşılmamalıdır.
Gerçeklik:Gerçek tutarlar gösterilmeli, hayali işlem ve müşteriler olmamalıdır.
Bütünlük:Yapılan tüm kredili satışlar kayıtlarda gösterilmelidir.
Kayıtsal doğruluk: İrsaliye, fatura vs belgeler stoklara ve alıcı hesaplarına doğru kaydedilmelidir
Sınıflandırma; Yapılan işlemler kayıtlara intikal ettirilirken belli bir sınıflandırmaya tabi tutulmalı ve her işlem sınıfındaki doğru hesaplara kaydedilmelidir.
Zamanlılık; İşlemler gerçekleştiği dönemde zamanında kayıtlara intikal ettirilmelidir.
Varlıkları Koruma; İşlemle ilgili kıymetli evraklar , kilitli yerlerde muhafaza altına alınmalıdır.
Mutabakat; Bütün kayıt işlemleri ve varlıklar birbiriyle kontrol edilerek mutabakatı yapılmalıdır.
2-İÇ KONTROL SİSTEMİNİN KURULMASINDA GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMASI GEREKEN FAKTÖRLER:
a-Risk Faktörü: İç kontrol sistemi kurulmadan önce, işletme yönetimi mevcut risklerin türlerini ve önemlilik derecesini bilmelidir.Yönetim tarafından bu risklerden kaçınılamayacağı kabul edildikten sonra, bu riskler nedeniyle ortaya çıkabilecek zararları en aza indirebilmek için iç kontrol sistemi kurulmalıdır.İşletme yöneticileri 2 tür riskle karşı karşıyadır.Finansal Riskler; uygun olmayan yönetim politikalarının uygulanması ve yolsuzluk işlemleri sonucu, varlıkların kaybı olasılığıdır.Muhasebe riskleri; varlıklarla ilgili hesap verme yükümlülüğünün yerine getirildiği raporlarda ve kayıtlarda yapılacak hata olasılığıdır.
İşletme büyüklüğü,faaliyet konusu,kullanılan varlıkların türü ve işletme sahibinin işletme ile ilgi derecesi hem varlıların yetersiz ve yolsuz işlemlerde kullanılması riskini (finansal risk) hem de muhasebe kayıtlarında ve raporlarında yapılan hatalara ilişkin riskleri(muhasebe riskini) etkileyen faktörlerdir.
b-Maliyet Faktörü: İç kontrol sistemini kurulması işletmeye maddi bir maliyet getirecektir.Bu maliyet kurulacak sistemde yer alan personelin sayısı ve niteliği ve teknik ekipmanla ilgilidir.İç kontrol sisteminin uygulanması işletme içinde bürokrasiyi artırır, daha fazla belge ve iş gücü harcanmasına,bürokratik işlemler nedeni ile işlemlerin yavaşlamasına,karlılık ve verimliliğin düşük miktarda gerçekleşmesine yol açabileceği için işletme için bir kayıp söz konusu olabilir.
3-İÇ KONTROL SİSTEMİNİ TEMEL UNSURLARI:
a-Kontrol Çevresi (Ortamı): Etkili bir iç kontrol sisteminin ön şartı uygun ortamın sağlanmasıdır.Bu ortam ise; bir işlem grubuna özgü politika , usul ve yöntemlerin etkinliğini belirlemede, arttırmada veya azalmada etkili olan tüm faktörlerdir.İç kontrol sistemini etkileyen çeşitli faktörler; Yönetimin felsefesi, Örgüt yapısı, Personel durumu, bütçe sistemi, işletme politika ve uygulamaları,iç denetim
b-Muhasebe Sistemi: Bir işletmenin faaliyetlerine ve finansal durumuna ilişkin hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla işlemleri belirleme,belgelere ve muhasebe defterlerine kaydetme ve raporlama ile ilgili usul ve yöntemlerden oluşur.Muhasebe sistemi içinde yer alan ögeler; hesap planları, yasal defterler ve belgeler ile işletmenin ilgili dönem mali tablolarıdır.
c-İç Kontrol Usul ve Yöntemleri (Prosedürleri): Kontrol prosedürleri, işletme amaçlarına ulaşmak için yönetimin kurduğu işletme çevresine eklenen politikalar,usuller ve yöntemlerdir. Kontrol prosedürleri, çeşitli amaçlara sahiptir ve genellikle aşağıdaki konulara ilişkin usul ve yöntemler olarak sınıflandırılabilir.
1-İşlemlerin yürütülüşünün uygun yetkilere dayandırılması
2-Hata ve yolsuzlukların yapılmasını ve gizlenmesini azaltmak amacıyla işbölümünün yapılması
3-İşlemlerin uygun şekilde kaydedilmesini sağlayacak, gerekli belgelerin tasarımı ve kullanımı
4-Varlıkların ve kayıtların yeterli düzeyde korunması için varlıkların kullanılması yetkisinin sınırlandırılması
5-Sorumluluk kayıtlarının, mevcut varlıklarla karşılaştırılması.

4-İÇ KONTROL SİSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dış denetçi, mali tabloları denetlerken iç kontrol sistemini başlıca iki amaca ulaşmak için inceler ve değerlendirir.
a-Denetim Çalışmalarını Planlamak: Denetim çalışmalarının kapsamı, niteliği, yapılacak testler , bunların sayısı işletmedeki iç kontrol sisteminin etkinliğine bağlıdır.İç kontrol sistemiz güçlü ise;denetçi sisteme güvenir,çalışmasının kapsamını dar tutar.İç kontrol sistemi zayıf ise; denetçi iç kontrol sistemine güvenmez ve geniş kapsamlı denetim programı hazırlar.
b-İç Kontrol Sistemini Geliştirmek: Mesleki bilgi ve tecrübesine dayanarak işletmenin iç kontrol sistemini değerlendiren denetçi sistemin zayıf yönlerini belirleyip geliştirilmesi için işletme yönetimine öneride bulunabilir.

İç Kontrol Sisteminin Değerlendirilmesinde Uygulanan Yaklaşımlar;
-Fonksiyonlarına Göre Bölümlendirme; Bu yaklaşımda denetçi, bir fonksiyonu başından sonuna kadar inceler ve değerlendirir.Örn;satış fonksiyonu ile ilgili olarak siparişin alınması , kredi açılması, malın sevki .....
-Departmanlarına Göre Bölümlendirme; İşletmenin kısım , bölüm ve şubelerine göre bölümlendirilir.
-Mali tablolara Göre Bölümlendirme;bilanço ve gelir tablosundaki hesaplara göre bölümlendirilir.
-Dönemlere Göre Bölümlendirme; Bütün faaliyetler oluş dönemlerine göre bölümlerine ayrılarak incelenir.

İç Kontrol Sistemini Tanıma Yöntemleri;
İç kontrol sisteminin değerlendirilmesi için ilk olarak iç kontrol sisteminin tanınması gerekir.Bu aşamada denetçi sistem hakkında bilgi toplar ve bunları sistematik olarak çalışma kağıtlarına kaydeder.İç kontrol sistemini tanımada yararlanılan başlıca bilgi kaynakları şunlardır;
-İşletme personeli ile yapılan görüşmeler
-İşletmenin örgüt yapısı
-İşletme yönetiminin yayınladığı genelgeler
-İş tanımları
-İşletmenin hesap planı ve muhasebe yönetmeliği
-İç denetçilerin raporları, çalışma kağıtları ve denetim programları
-Önceki yıllara ait denetim raporu,çalışma kağıtları ve iç kontrol raporları
-Muhasebe çalışanlarının gözlemlenmesi, belge ve kayıtların incelenmesi
-İşletme tesislerinin gezilmesi
Denetçi; bu bilgi kaynaklarından iç kontrol sistemini tanımak için aşağıdaki yöntemlere başvurur.
-Not Alma: Dış denetçi,işletme örgüt yapısındaki yetkili kişilere sorular sorarak ve onlarla konuşarak notlar alır.Daha sonra bu notları düzenleyerek ,önemli gördüğü konuları çalışma kağıtlarına aktarır.
-Anket Yöntemi: İç kontrol sistemine yönelik bir dizi sorudan oluşan anket işletme personeline uygulanır.Soru kağıtları hazırlanırken soruların yönlendirici değil, somut bir olaya kesin nitelikte cevap arayan nitelikte olması gereklidir.
-Akış Şemaları: İşletmenin birbirini izleyen belgeleme ve kayıt işlemlerinin sembolik ve şematik olarak gösterilmesidir.
İç kontrol sisteminin işleyip işlemediğini araştırmak için denetçi uygunluk testleri yapar.Bu testlerin amacı yönetim tarafından önceden belirlenmiş ilke ve yöntemlere ne derece uyulduğunu belirlemektir.Uygunluk testlerinin sonucunda kontrollerin etkinliğine inanılırsa daha sonraki testlerin kapsamı daraltılır.
İç kontrol sisteminin işleyişinde şu konular araştırılır.
1-Yetki : Faaliyetlerin yapılmasındaki yetki durumu
2-Bütünlük: Mevcut işlerin tamamının kaydedilip kaydedilmediği
3-Gerçeklik: (Varolma) Kaydedilmiş işlemlerin gerçekliği
4-Sınıflandırma: (Mülkiyet,Hak sahibi)İşlemlerin uygun olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmadığı
5-Zamanlılık: (Dönemsellik)İşlemlerin zamanında kaydedilip kaydedilmediği
6-Kayıtsal Doğruluk: Tüm işlemlerin kayıtlara doğru olarak kaydedilip kaydedilmediği
7-Mutabakat: Hesaplar ile belgeler arasında mutabakatların yapılıp yapılmadığı
D-ÖNEMLİLİK DÜZEYİNİ BELİRLEME:
Mali tablolarda açıklanan bilgilerin yanlışlığı, bilginin doğru olduğuna inanan kullanıcıların kararlarını etkileyecekse veya değiştirecekse,o bilginin önemli olduğu kabul edilir.Mali tablolardaki yanlışlık birkaç kaleme yada bir bütün halinde mali tablolara ait olabilir.Yanlışlık genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinin yanlış uygulanmasından veya gerçek işlemlerin kayıt dışı bırakılmasından kaynaklanabilir.Bilgi yanlışlıkları kavramı hem hataları hem yolsuzlukları kapsar.
Denetçi, bilgi yanlışlığının önemli olup olmadığına karar verirken denetlenen mali tablo kalemlerinin niteliğine ve tutarına dikkat etmelidir.Denetçinin mesleki yargısı bu kararda önemlidir.

E-DENETİM RİSKİ DÜZEYİNİ BELİRLEME:
Mali tabloların denetimi ile ilgili iki risk vardır.
Denetim Riski; Denetim işleminin mahiyetinden kaynaklanan risk olup, mali tablolarda önemli yanlışlıklar olduğu halde,denetçinin mali tabloların doğru olarak sunulduğu sonucuna varması ve mali tablolar hakkında olumlu görüş bildirmesi olasılığıdır.Denetim Riski kaynağına göre 3 boyutta incelenir.Bunlar
1-Yapısal Risk;Müşterinin iç kontrol sisteminin işlevsel olmadığı veya çalışmadığı varsayımı altında ,bazı işlem türlerinin belirli yapısal ve çevresel özellikleri nedeniyle yanlış kaydedilmesi veya hiç kaydedilmemesi neticesinde hesap kalanlarının yanlış olması ve bunların tek başına veya diğerleri ile birleşerek önemli bir ölçüye ulaşması neticesinde doğan risktir.İyi bir muhasebe v iç kontrol sistemi olmadan doğabilecek hataların toplamıdır.
2Kontrol Riski;Yapısal risklerden, iyi bir muhasebe ve iç kontrol sistemi sayesinde önlenenler çıktıktan sonra ,hala kalan risklerdir.Yani iç kontrol sistemi ve muhasebe sistemi sayesinde önlemeyen veya fark edilemeyen hatalardan kaynaklanan risklerdir.
3-Bulgu Riski; Kontrol sistemi sayesinde önlemeyen veya bulunamayan hatalardan kalan ve denetçinin de denetim tekniklerini uygulayarak ortaya çıkaramadığı hata ve hilelerden doğan risktir.Kısaca denetçinin yeterli çalışma yapmış olması halinde ortadan kaldırılabilecek hata ve hilelerden kaynaklanan risktir.
Bir işletmede yapılabilecek muhtemel her türlü hatanın toplamını oluşturan yapısal risk , iç kontrol ve muhasebe sistemi sayesinde önlendiği için azalmakta , kalanları da (kontrol riski)denetçi tarafından ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.Denetçi tarafından ortaya çıkarılamayan kısım denetim riskini ifade etmektedir.

















İşletme Riski; mali tabloların denetimi ile ilişkili olarak, denetçinin veya denetim şirketinin bir davadan veya söylentiden dolayı mesleki uygulamasına zarar gelmesi veya kayba uğraması riskidir.Bu risk denetim firmasının yaptığı denetim dolayısı ile karşılaşabileceği risktir.Denetlenen firma açısından işletme riski ise;işletmenin gelecekte mevcut karlılık düzeyini etkileyecek,işletmenin yaşamını tehlikeye sokacak beklenmedik olaylar kastedilmektedir.Sadece olumsuzluklar değil olumlu durumlardan da yararlanamamak da risktir.
İşletme Riskleri
1-Genel Dışsal Riskler
*Yasal Yükümlülükler
*Teknolojik değişiklikler
*Tabi Afetler
*Politik gelişmeler
2-Faaliyet Riskleri
*Tedarik riskleri
*Üretim riskleri
*Satış Riskleri
*Politik Gelişmeler
3-Finansal Riskler
*Pazar fiyatları
*Müşterilerin kredibiliteleri
*Likidite riskleri
4-Kurumsallaşamama Riskleri
*Örgütlenme Riskleri
*Yönetim riskleri
*İletişim yapısı
*İletişim kültürü

F-DENETİM AMAÇLARINI BELİRLEME:
Denetimin genel amacı, bir bütün olarak mali tabloların genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygunluğunu araştırmak olduğundan , her işlem grubu için ve bir işlem grubunda yer alan hesapların her biri için denetim amaçlarının belirlenmesi ve bu amaçlara ulaşılması, denetimin genel amaçlarına ulaşılmasını da sağlar.Genel denetim amaçları şunlardır;
-Gerçeklik; Bilançodaki varlıklar ve borçlar gerçekten var olmalıdır.Gerçekleşmemiş varlıklar ve borçlar gerçekleşmiş gibi gösterilmemelidir.Gelir tablosunda yer alan işlemler gerçek olmalıdır , gerçek olmayanlar tablolarda gösterilmemelidir.
-Bütünlük; bilançoda yer alan varlılar ve borçlar , bilanço tarihinde işletmenin tüm varlıklarını ve borçlarını göstermelidir.Mali tablolarda yer alması gereken tüm varlık ve borçlar kayıt dışı bırakılmamalıdır.Döneme ilişkin tüm gelir ve gider işlemleri kaydedilmelidir.
-Sahiplik ve Yükümlülükler; Bilançoda yer alan alacak ve varlıkların mülkiyet ve alacak hakları işletmenin üzerinde olmalıdır.Borçlar içinde aynı durum geçerlidir.İşletme sahibine ait olmayan (konsinye mal gibi) ancak işletmenin zilyetliğinde kullanılan varlıklar bilançoda gösterilmemelidir.
-Değerleme ve Gidere Dönüştürme; Varlılar ve borçlar, hasılat ve giderler mali tablolarda uygun tutarlarla gösterilmelidir yani her kalemin değerlemesi yapılırken genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK nun değerleme hükümlerine uyulmalıdır.(Karşılık ayrılması, amortisman ayrılması, yeniden değerleme vs. gibi)
-Sınıflandırma; İşlemlerin Tek Düzen Hesap Planına göre doğru hesap gruplarında gösterilmesini ifade eder.
-Zamanlılık; İşlemler gerçekleştiği dönemin kayıtlarına intikal ettirilmelidir.
-Açıklama; Mali tablolarda ve dipnotlarında yer alan bilgilerin yeterli şekilde açıklanmasını ifade eder.
-Kayıtsal Doğruluk; İşlemlerin doğru hesaplara, hesapların doğru taraflarına ve doğru tutarda kaydedilmesi gereklidir.
G-DENETİM PROGRAMININ TASLAĞINI YAZMA:
Denetim programı, denetim çalışması sırasında uygulanacak denetim prosedürlerinin listesidir.Yani yapılacak işlerin neler olduğunu ve kimler tarafından yapılacağının listesidir.Denetimi planlama aşamasında bu taslak çıkarılır ama denetim süreci içinde gerekli değişiklikler de yapılır.
H-DENETİM SÜRESİNİ VE ZAMANINI BELİRLEME:
Denetim işlemi ; müşteri firmanın muhasebe dönemi içinde veya dönem sona erdikten kısa süre içinde yapılır.Denetçinin çalışma süresi ve zamanının planlanması; denetimin planlanan sürede tamamlanmasını,denetim personelinin zamanını verimli kullanmasını sağlar.Bazı alanların daha yoğun denetlenmesi zorunluluğu, önceden belirlenemeyen sorunların çıkması, denetçi yardımcılarının tecrübesizliği gibi sebepler sürenin uzamasına neden olabilir.
I-DENETİM PERSONELİNİN GÖREVLENDİRİLMESİ VE GOZETİMİ:
Denetmen, personel sayısını firmanın işine,personelin denetçilere yardımcı olma ihtimallerine,denetçi personelin bilgi ve tecrübesine,uzmanlık düzeyine, uygulanacak denetim testlerinin niteliği ve zamanına uygun olarak belirler.
Gözetim, denetim sırasında denetçi yardımcılarının çalışmalarının yönlendirilmesidir.Gözetim aşağıdaki işlemleri kapsar;
-Denetçi yarımcılarının, uygulayacakları prosedürlerin amaçları bakımından bilgilendirilmesi
-Denetçi yardımcılarının uyguladıkları prosedürlerle karşılaştıkları önemli sorunlar hakkında bilgi edinme
-Denetçi yardımcılarının yaptıkları çalışmaları gözden geçirme
-Denetim personeli arasındaki görüş farklılıklarını giderme
3 – D E N E T İ M F A A L İ Y E T İ N İ N Y Ü R Ü T Ü L M E S İ :
A-BAĞIMSIZ DENETİM YÖNTEMLERİ:
Dış denetim yöntemleri, denetlenen işletmenin mali tablolarının doğruluğu ve güvenirliği hakkında denetçinin görüş sahibi olabilmesi için yapılacak denetim faaliyetleri ile bunların yapılmasında izlenen yaklaşımlardır.Her denetimde yapılacak işler ve bunların yapılış şekilleri işletmelerin yapısına, muhasebe uygulamalarına, iç kontrol sistemlerinin varlığına ve işleyişine göre değişir.Bağımsız Denetim Yöntemleri;
1-Şekli –Maddi Denetim
2-Aralıksız-Örnekleme Yoluyla Denetim
3-İleriye Doğru-Geriye Doğru Denetim
4-Doğrudan-Dolaylı Denetim
1-Şekli Denetim-Maddi Denetim: Şekli denetim, işletmede tutulmakta olan muhasebe kayıtlarının şekil açısından uygunluğunu araştırmaya yönelik uygunluk denetimidir.Amacı ; işlemlerin belgelere dayalı olarak, muhasebe ilkeleri doğrultusunda defterlere doğru kaydedilip, mali tablolara yansıyan tutarların,tutar aktarmalarının, mizanların doğruluğunu ve aralarında hesaben bir ilişki ve uygunluğun var olup olmadığını araştırmaktır.Vergi incelemelerinde usul denetimi; incelenen işletmenin VUK nun ilgili hükümlerine uyulup uyulmadığının kontrolüdür.Mesela ; belge düzeni, defter tutma ve tasdik ettirme...)
Maddi Denetim; işletmeye ait varlıklarda değişiklik doğuran işlemlerin, gerçeğe ve amaca uygunluğu ile defter, hesap ve değerleme ölçüleri ışığında doğru olarak kaydedilip kaydedilmediğini inceler.Mali tablo kalemlerine ait tutarların özünün ve içeriğinin doğruluğu ile iktisadi açıdan anlamlılığını araştıran denetim işleri, kural olarak maddi denetim işlemleridir.Mesela; vergi incelemelerinde beyan edilen kazancın doğru olup olmadığına dair hasılat incelemeleri,envanter ve randıman incelemeleri...
2-Aralıksız Denetim ve Örnekleme Yoluyla Denetim: Aralıksız denetim; ele alınan bir zaman kesiti içerisindeki tüm işlemlerle ilgili kayıt ve belgelerin tek tek gözden geçirilmesidir.Boşluk Bırakmayan Denetim veya Tarama Usulü denetimde de denir.
Örnekleme Yoluyla denetim ise; belirli bir zaman birimi içerisindeki işlemlerle ilgili muhasebe kayıt ve belgelerinin tamamı yerine bunların belirli ölçütlere göre seçilen kısmı denetlenir.Örnek olarak seçilen inceleme birimlerinin denetimi ise kendi arasında aralıksızdır.Örnekleme yönteminde belirli bir zaman dilimi alınıp o süredeki tüm işlemleri denetlenir (Şubat ayı gibi) yada belirli işlemler seçilir ve o işlemle ilgili tüm dönem incelenir.( 10 milyarı aşan kasa işlemleri gibi)
3-İleriye Doğru Denetim ve Geriye Doğru Denetim: Denetimin , muhasebe tekniğine uygun olarak belgelerden defter kayıtlarına ve mali tablolara doğru bir sıra izlenerek yapılmasına ileriye doğru denetim denir.Denetimin mali tablolardan başlayıp defter kayıtlarına ve oradan da belgelere kadar devam ederek yapılması ise geriye doğru denetimdir.
4-Doğrudan Denetim ve Dolaylı Denetim: Doğrudan denetim; her muhasebe işleminin ayrı ve doğrudan incelendiği yöntemdir.İşletmede değer hareketine neden olan her olay ayrı ayrı ele alınır ve kayıtlara doğru geçirilip geçirilmediği, değerlemenin doğru yapılıp yapılmadığını ve kapanış hesaplarına doğru intikal ettirilip ettirilmediği karşılaştırma yapılması yoluyla incelenir.
Dolaylı denetim ; aynı nitelikteki veya birbiri ile yakın ilişki içerisindeki hesaplar arasında toplam karşılaştırmaları yaparak, bunlar arasındaki uygunluğu araştıran denetim yöntemidir.Burada işlemleri tek tek incelemek yerine faaliyet sonuçlarının toplamlarından hareket edilerek karşılaştırmalar yapılır.Kabataslak denetim de denir.

B-DENETİM KANITLARI,TÜRLERİ VE KANIT TOPLAMA TEKNİKLERİ:
1-KANIT TÜRLERİ
Denetçinin görüşüne etki edebilecek ve denetçi tarafından toplanan her türlü bilgi, belge ve verilere denetim kanıtı denir.Kanıt toplamak için kullanılan yöntemlere denetim teknikleri denir.


a-Fonksiyonlarına Göre Kanıt Türleri:
-Esas Muhasebe Verilerinden Oluşan (Doğrulayıcı) Kanıtlar;Denetçinin doğrudan görüş oluşturmasına yardımcı olan ve genellikle işletmenin kendi muhasebe sisteminden veya mali tablolarından elde edilen kanıtlardır.Büyük defterler, yevmiye defterleri, mizanlar gibi
-Destekleyici kanıtlar ise; işletmenin kayıt ortamında varolan muhasebe bilgilerinin doğrulanmasına destek olmak amacıyla toplanan kanıtlara destekleyici kanıtlar denir.

b-Amaçlarına Göre Kanıt Türleri:
-Genel Kanıtlar: İşletmenin genel durumu hakkında bilgi sağlayan kanıtlardır.Bu kanıtlar işletmenin çevresi ve iş kolu ile ilgili bilgiler verir.
-Sistem Kanıtları; Denetçiye işletmenin muhasebe sisteminin işleyişi ile ilgili bilgiler veren kanıtlardır.
-Temel Kanıtlar; Olayların meydana gelmiş bulunduğu, varlıkların gerçekten varolduğu ve işlemlerin onaylanmış olduğunu belirten temel durumlara ilişkin bilgileri içeren kanıtlardır.
Aşağıda belirtilen kanıtlar , destekleyici kanıt ana grubunda değerlendirilir.
i) Fiziki Kanıtlar; İşletmenin kayıtlarında bulunan maddi varlıkların gerçekten varolup olmadığına ve bu varlıklara ait miktarların doğrulanmasında başvurulan kanıtlardır.Bir iktisadi kıymetin varlığı, o varlık hakkında güvenilir bir kanıttır.
ii) İç Kontrol Sisteminin İşleyişine İlişkin Bilgiler; İç kontrol sistemi ve bu sistemin uygulamadaki fiili etkinliği, oldukça güvenilir bir denetim kanıtı olarak kabul edilir.
iii) İşletmenin Muhasebe Kayıtları ve Mali Tablolar; Denetlenen işletmenin tutmuş olduğu kayıtlarda denetim kanıtı olarak kabul edilir.Ancak denetlenen işletmenin tuttuğu defter ve kayıtlarının güvenirlik derecesi düşüktür.
iv) Üçüncü Kişilerden Elde Edilen Bilgiler: İşletme dışındaki kişiler tarafından denetçiye verilen doğrulamalardır.
v) İşletme İçinden veya Dışından Düzenlenmiş Belgeler; mali tablolarında yer alan bilgilerin doğrulanması için büyük ölçüde belgelenmiş kanıtlara başvurulur.Bunlara örnek banka hesap özetleri, dekontlar vs. Belgelenmiş kanıtlar güvenirlik derecelerine göre şöyle sıralanabilir.
-Denetlenen işletme dışında düzenlenen ve doğrudan doğruya denetçiye gönderilen belgeler,
-Denetlenen işletme içinde düzenlenen ve üçüncü kişilere gönderilen belgeler
-Denetlenen işletme içinde düzenlenen ve işletme içinde kullanılan belgeler.
vi) Denetçinin Yapmış Olduğu Hesaplamalar; Muhasebe kayıtlarında ve mali tablolarda yer alan tutarların matematiksel doğruluğunu saptamak amacıyla denetçinin yapmış olduğu hesaplamalar ve sağlamalardır.
vii) İşletme Personelinin Yazılı ve Sözlü Açıklamaları; Denetim standartlarına göre denetçinin işletme yönetiminden yazılı bildirim alması zorunludur.Bu bildirime yönetim doğruluk bildirimi denir.Bu bildirim yönetim tarafından denetçiye bir mektupla bildirilir.Bu denetçinin denetim sırasında yaptığı soruşturmalara bir cevap niteliğindedir.İşletme personelinden de sorumluluğu ile ilgili olay, durum,hesap veya işlem hakkında bilgi alınabilir. Bu kanıtlar dışardan elde edilen bilgilere göre daha az güvenilirdir.
viii) İşletme Mali Tablolarına Ait Oranlar ve Karşılaştırmalar (Analitik Kanıtlar); Mali oranlar; çeşitli istatistiki analiz ve her türlü ekonomik karşılaştırma sonuçları denetim kanıtı olarak kullanılır.Bunlar denetçiye dolaylı yoldan bilgi sağlarlar.
2-KANIT TOPLAMA KARARINI ETKİLEYEN TEMEL UNSURLAR:
a-Toplanacak Kanıtın Sayısını Etkileyen Temel Faktörler;
1-İncelenecek kalemin önemliliği; (Önemli ise sayı artar, önemsiz ise kanıt sayısı azalır)
2-İncelenecek kalemin taşıdığı risk (Riskli ise kanıt sayısı artar, risksiz ise azalır)
3-Kanıtın niteliği (Kanıtın türü sayısı etkiler.Güvenirliliği yüksek kanıtın sayısı azalır )
4-Kanıtın elde edilmesi için katlanılan maliyet (Maliyeti yüksek olan kanıtların sayısı azalır)
b-Kanıtın Güvenirliğini Etkileyen Faktörler;
1-Kanıtın denetim amacıyla ilgili olması (ilgililik, geçerlilik) :Kanıt, denetçinin test etmekte olduğu denetim amacıyla ilgili olmalıdır.Denetçinin görüşünü etkileyen her kanıt geçerli bir kanıttır.
2-Kanıtların kaynağı (kaynak): İşletme dışın bağımsız kaynaklardan elde edilen kanıtlar, işletme içinden elde edilen kanıtlara göre daha güvenilirdir.İyi bir iç kontrol sistemi bulunan işletmenin mali tabloları ve bunlardan elde edilen verileri, iyi çalışmayan bir iç kontrol sisteminden elde edilen verilere göre daha güvenilirdir.Teftiş, gözlem, fiziki inceleme vs yollarla doğrudan denetçi tarafından elde edilen bilgiler dolaylı yoldan edilen bilgilere göre daha güvenilirdir.
3-Kanıtın ilgili olduğu dönem (zamanlılık):Kanıtın ilgili olduğu dönem ile denetlenen tarih arasında uyum olmalıdır.
4-Kanıtın objektifliği (nesnellik): Kanıt; farklı denetçileri yada ilgilileri aynı sonuca götürüyorsa o kanıt objektiftir.
3-KANIT TOPLAMA TEKNİKLERİ:
Dış denetçinin kanıt elde etmek için kullandığı genel araç veya yöntemlere kanık toplama teknikleri (dış denetim teknikleri) denir.Temel kanıt toplama teknikleri
1-Fiziki inceleme ve gözlem
2-Doğrulamalar
3-Yeniden hesaplama
4-Soruşturma
5-Belgelerin incelenmesi
6-Kayıt sisteminin yeniden incelenmesi
7-Olağan dışı işlemlerin araştırılması
8-İlgili hesaplar arasında ilişki kurma
9-Analitik inceleme
SPK tarafından yayınlanan tebliğe göre denetim teknikleri 7 tanedir.
1-Sayım ve Envanter İncelemesi
2-Belge İncelemesi
3-Gözlem
4-Bilgi Toplama
5-Doğrulama
6-Karşılaştırma ve Aritmetik Hata İncelemesi
7-Analitik İnceleme
-Fiziki İnceleme ve Gözlem: İşletmenin mali tablolarında yer alan maddi varlıların denetçi tarafından gözlemlenmesi ve incelenmesi yoluyla, bu varlıların var olma özelliği taşıyıp, taşımadıkları ve fiziksel açıdan ne durumda oldukları hakkında kanıt sağlamasıdır.Bu denetim tekniği; maddi varlıklar ve resmi evraklarla sınırlıdır.(Alacak senetleri, kasa mevcudu,binalar, demirbaşlar, sigorta poliçeleri gibi alanlarda kullanılır.) SPK tebliğinde bu teknikle ilgili iki teknik vardır.Bunlar sayım ve envanter incelemesi ve gözlemdir.
-Doğrulama: Bu teknik, denetçinin işletme dışındaki bağımsız kaynaklardan doğrudan doğruya yazılı bilgi alması işlemidir.İşletme dışı kaynaktan elde edildikleri için güvenilir bilgilerdir.Borç senetleri, banka hesapları, peşin ödemeler, verilen-alınan depozito ve teminatlar..gibi alanlarda kullanılır.Doğrulama çeşitleri;
Olumlu (Pozitif) Doğrulama; Bilgisine başvurulan kişiden kendisine bildirilen konuda müşteri işletme ile mutabık olsa da olmasa da kendisinden yanıt beklenir.
Olumsuz (Negatif) Doğrulama: Üçüncü kişiden sadece bilginin yanlış olması durumunda bir cevap vermesi beklenir.Bilgi doğru ise cevap istenmez.Cevap alınamadığı zaman bilginin doğru olduğu kabul edilir.
Boş Kalanlı (Bakiyeli) Doğrulama: Bu teknikte ise; doğrulama mektubunda doğruluğu araştırılan bilgi hakkında herhangi bir kalan ve bilgi verilmez.Üçüncü kişiden konu ile ilgili bildiklerini bildirmesi istenir.
Denetim standartları dış denetçilerin alacaklarla ilgili olarak doğrulama tekniğine başvurmalarını zorunlu tutmaktadır.
-Yeniden Hesaplama: İşletme kayıtlarındaki matematiksel işlemlerin doğruluğunu anlamak üzere; kayıtların denetçi tarafından tekrar yapılması yoluyla elde edilen aritmetik kanıtlardır.(Satış faturalarında, stok kayıtlarında, amortisman kayıtlarında ...)
-Soruşturma: İşletme personelinden yada bağımsız kişilerden sözlü yada yazılı bilgi alınmasıdır.Bu teknik planlı bir şekilde yada denetçinin günlük resmi olmayan görüşmeleri sırasında kullanılıp kanıt elde edilebilir.Bu teknik diğer teknikleri destekleyici ve tanımlayıcı olarak kullanılır.
-Belgelerin İncelenmesi: En yaygın olarak kullanılan tekniktir.Bir kayıtın doğru olup olmadığını tespit etmek için kayıtla ilgili belgelerin incelenmesi ve ilgili kayıtlarla karşılaştırılması işlemine belgelendirme tekniği denir.
-Kayıt Sisteminin Yeniden İncelenmesi: Kayıtların her aşamasının veya kayıtlar dizisinin izlenmesi ve kontrol edilmesidir.Burada denetçi ileriye yada geriye doğru denetim yöntemlerini kullanabilir.Bu teknik ; hesap kalanlarının doğruluğunun araştırılmasında ve işlemlerin test edilmesinde sıkça kullanılır.
-Olağanüstü İşlemlerin Araştırılması: Bu yöntem kanıt sağlamadan çok kanıt sağlanması gereken konuların tespitinde kullanılır.Bu tekniği kullanma denetçini bilgi, dikkat ve tecrübesini gerektirir.Bu teknikte muhasebe kayıtları incelenerek olağanüstü işlemler belirlenir.Mesela; yüksek tutarda alacakların silinmesi, yüksek tutarda çek keşide edilmesi, gider hesaplarına alacak kaydı, gelir hesaplarına borç kaydı yapılması gibi....
-İlgili Hesaplar Arasında İlişki Kurma: Muhasebe sisteminde yer alan hesaplar arasında ilişki vardır.Birinde artış diğerinde artış yada azalışa neden olur.Hesaplar arası bu ilişkilerden yararlanarak hatalı hesaplar saptanabilir.
-Analitik İnceleme: Bu tekniğin amacı;veriler arasında anlamlı ilişkilerin varolduğunu doğrulamak ve bunlar arasında olağan kabul edilemeyecek farklılıkları ortaya çıkarmaktır.Cari hesap yılının verimlilik,üretim, tüketim, kapasite kullanımı vs bakımından önceki yıl hesap ve işlemleri ile karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir.
4-KANIT TOPLAMA TEKNİKLERİNDE ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ:
Denetçi tarafından tüm kayıtların denetlenmesi şu nedenlerden dolayı pratik - yararlı değildir.
-İncelenecek işlem sayısı arttıkça denetim gideri artar.Denetim maliyeti ile faydası arasında uyum olmalıdır.
-Denetim incelemesinin uzun süre alması işletme faaliyetlerini aksatır.Bu nedenle örnekleme yöntemine gidilir.
-Denetlenen işlemlerin sayısı arttırıldıkça elde edilen denetim kanıtlarının güvenirliği de o oranda artmaz.
Örnekleme; denetlenecek ana kütleden belirli kriterlere göre seçilen örneklerin incelenmesiyle elde edilen sonuçların ana kütleye genelleştirilmesidir.Mesela tüm alacak senetleri ana kütledir.İçinden bazı senetlerin seçilmeleri ise seçilen örneği oluşturur.Başlıca örnekleme yöntemleri iki gruba ayrılır.
a-İradi Örnekleme Yöntemi; Örnek olarak belirlenecek birim sayısı dış denetçinin kendi kararına bağlıdır.Örneğe girecek birimler arasında eşit seçilme şansı yoktur.Bu nedenle örnek büyüklüğü ve seçilecek birim sayısı ile sonuçların yorumlanması denetçinin subjektif kararlarına bağlıdır.Denetçi bu yöntemi uygularken denetleyeceği birim sayısını; mesleki bilgi ve deneyimleri ışığında seçer.
b-İstatistiki Örnekleme Yöntemleri; Bir ana kütleden tesadüfi olarak seçilen örneklerin incelenerek, elde edilen bulguların ana kütleye belirli güven aralığında genelleştirilmesine denir.
5-MUHASEBE VERİLERİNDE HATA VE USULSÜZLÜKLER :
Muhasebe verilerinde hatalar ;
a-Kasıtlı ve Kasıtsız Hatalar:
İşletmenin mali durumunu gizlemek için mali tablolarda veya muhasebe kayıtlarında bilerek, isteyerek yapılan düzensizliklere kasıtlı hata veya hile denir.Mali tabloların yada muhasebe kayıtlarının bilmeden yanlış düzenlenmesi ise kasıtsız hatadır.

b-Nitel ve Nicel Hatalar:
İşletmenin işlemlerinin işleyişinde ve işlemlerin belgelendirilmesinde, iç kontrol sisteminin ve yasaların koymuş olduğu kuralların veya yöntemlerin yerine getirilmemesi nitel hatadır.Bunlar hesapların kalanlarına etki etmez.Usul hataları da denir.Mesela;ödeme fişinde imza eksikliği.
Hesapların kalanlarına ve mali tablolardaki tutarlara etki eden hatalar ise niceldir.Parasal hatalar da denir.Miktar, ağırlık gibi ölçü birimleri ile bunların parasal değerlemelerinde yapılan hatalardır.




c-Önemli ve Önemsiz Hatalar:
Karar verenlerin kararlarına etkili olmayan ve denetçi tarafından düzeltilmeksizin kabul edilebilen hatalar önemsiz hatalardır.Sayıca ve tutarca önemli, düzeltilmediği takdirde muhasebe verilerini kullananların kararlarında etkili olan hatalar ise önemli hatalardır.
C-DENETİMİN BELGELENMESİ (ÇALIŞMA KAĞITLARI)
Kanıtların belgelenmesi denetçinin çalışma kağıtları ile yapılır.Çalışma kağıtları; denetçinin izlediği denetim yollarını, uyguladığı denetim işlemlerini ve testleri, topladığı bilgileri ve incelemeleri ile ilgili olarak ulaştığı sonuçları gösteren yazılı kağıtlardır.
Çalışma kağıtlarının düzenlenmesi kaliteli bir denetim yapıldığına dair kanıt teşkil eder.Bunlar işletme için sır sayılabilecek bilgileri içerdiği için denetçi tarafından kendi yada üçüncü kişilerin menfaati için kullanılamaz.Mahkemeden istenilmesi halinde sunabilir.Çalışma kağıtlarının düzenlenmesinde amaç;
-Denetim çalışmasının çeşitli safhalarını örgütleme ve koordine etmede yardımcı olmak
-Denetim raporunun düzenlenmesine temel oluşturması
-İç kontrol sistemi hakkında bilgi edinmede yararlanma
-Denetçinin görüşüne destek sağlaması
-Denetçinin yazdığı rapor yargıya intikal ettiğinde vb durumlarda savunma aracı olarak kullanılması
-Gelecek dönemlerdeki denetim çalışmalarına kılavuzluk yapması
Çalışma kağıtları devamlı ve cari dosyalarda saklanır.
1-Devamlı Dosyalar;
Birden fazla dönemlerde yararlanılabilen ve işletmenin genel durumunu gösteren belgelerin bulunduğu dosyalardır.Bu dosyaları oluşturmanın amacı; işletmenin gelişimini dönemler olarak izlemek, yinelenen kalemler için bilgi kaynağı olmak,gelecek denetim ve vergi incelemelerinde yardımcı olmak, işletmeye önerilerde bulunabilmek vs.. Bu dosyalarda;
-Müşteri ile yapılan denetim sözleşmesi
-Ana sözleşme, değişiklikler varsa ortaklık anlaşmaları ..
-İşletmenin faaliyetleri ile ilgili bilgiler,faaliyet raporları
-İşletme ile ilgili özel yasal düzenleme varsa bunlar
-Hesap planı
-Organizasyon yapısı
-Geçmiş yıl denetim raporları
-Şube , depo vs varsa adresleri,
-Geçmiş yıl beyannameleri
-Kira kontratları, tapular,toplu sözleşmeler vs gibi evraklar bulunur.
2-Cari Dosyalar(Yıllık Çalışma Dosyaları);
Denetlenen döneme ait belgelerin bulunduğu dosyalardır.Bu dosyada, son denetim faaliyetinde kullanılan çalışma kağıtları ile bir önceki faaliyet dönemi ile cari faaliyet dönemi arasında geçen süre içinde toplanan bilgi, belge ve kağıtlar ve yazışmalar , denetçinin tuttuğu not ve müsveddeler bulunur.Cari Denetim dosyasında genel olarak şu bilgiler bulunur;
-Denetim raporu ve finansal raporlar
-Planlama, yardımcıların gözetimi ve iç kontrol sisteminin gözden geçirilmesi ile ilgili belgeler,denetim planları,programları, soru kağıtları,iş akış şemaları,zaman bütçesi ve ilgili muhtıralar
-Denetçi mizanı ve çalışma tablosu
-Toplanan diğer kanıtlar,kanıtlara ilişkin yönetici ve ilgililerin açıklamaları ve denetim sonuçları ... gibi


4- D E N E T İ M Ç A L I Ş M A L A R I N I N T A M A M L A N M A S I :
Denetimin tamamlanması aşaması denetimi tamamlama çalışmaları ile sonuçları değerleme çalışmalarından oluşur.
a-Denetimi Tamamlama Çalışmaları
1-Yapılan denetim programının yeniden gözden geçirilip atlanılan bir hususun olup olmadığının araştırılması
2-Gelecekteki olası belirsizliklerin değerlendirilmesi (Kefaletnameleri davalar, mamul garantileri vs gibi)
3-Bilanço tarihinden sonraki önemli olayların değerlendirilmesi (Bilanço tarihinden denetim çalışmasının sona erdiği tarih arasındaki gelişmeler)
4-Müşteri ile ilişkili olan kişi ve kuruluşlarla yapılan işlemleri belirleme ve inceleme (örtülü kazanç dağıtımı,örtülü sermaye üzerinden kar payı ödenmesi ...)
5-Müşteri işletmeden beyan mektubu alınması (Bundan amaç; denetçiye verilen sözlü beyanları doğrulamak,bunların uygunluğunun devam ettiğini belirlemek,yanlış anlaşılma olasılığını kaldırmak,mali tabloların hazırlanmasında esas sorumluluğun yönetime ait olduğunu vurgulamak,anlaşmazlıklarda kanıt olarak kullanmaktır)
6-Genel analitik testler yapılarak mali tabloların güvenirliğini ölçmek.
b-Denetim Sonuçlarını Değerleme Çalışmaları
Denetçinin denetim sırasında elde ettiği kanıtlar ve diğer verileri değerlendirerek genel bir görüşe varmasıdır.Bu aşamada yapılacak çalışmalar ise şunlardır;
1-Kanıtların yeterliliğini değerleme
2-Önemlilik düzeyinin ve denetim riskinin son değerlemesini yapma (Denetçi denetim riskinin kabul edilebilir düzeyin üzerinde olduğu sonucuna varırsa ya ek maddi doruluk testleri yapar yada müşterisini gerekli düzeltmeleri yapmaya ikna eder.)
3-Hataların düzeltilmesini isteme
4-Çalışma kağıtlarını gözden geçirme
5 – D E N E T İ M R A P O R U:
Denetim sürecinin son aşamasıdır.Denetim raporu hazırlanırken titiz davranılmalı ve raporda açık net ifadelere yer verilmelidir.Kullanıcıların , açıklanan görüşü yanlış yorumlamasını engellemek için raporlamada tek düzenliğin sağlanması gerekmektedir.
Denetim raporu kısa şekilli ve uzun şekilli olmak üzere iki türde yazılabilir.Kısa şekilli denetim raporunda ; denetimin içeriği ve denetçinin görüşü yer alır.Raporda yapılan çalışmalar ve ulaşılan görüş kısa ve öz olarak belirtilmektedir.Bu tür rapora Standart veya Özet Rapor da denir.En sık kullanılan ve tüm kullanıcılara yönelik hazırlanan rapordur.
Uzun Şekilli denetim raporu ise;tüm denetim çalışmalarının , bulguların, varılan sonuçların ayrıntılı olarak yer aldığı rapordur.Genellikle yönetim için hazırlanır.Diğer ilgililere verilmez.
Standart denetim raporunun başlıca unsurları;
-Raporun başlığında , denetçinin “ bağımsız” olduğunu belirten bir ifade
-Raporun muhatabı (yönetim , ortaklar genel kurulu vs..)
-Sunuş paragrafı
-Kapsam paragrafı
-Görüş bildirme paragrafı
-Denetçinin adı soyadı imzası
-Raporun düzenlenme tarihi
Denetçinin görüşü;
1-Olumlu Görüş Bildirme:
Görüşün olumlu olarak bildirilmesinde standart rapor kullanılmaktadır.Standart denetim raporu ise;mali tabloların işletmenin mali durumunu, faaliyet sonuçlarını ve nakit akımını genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak ve doğru şekilde yansıttığını ifade eder.Bu yine, tabloların dip notlarında ve eklerinde yeterli açıklamaların yapıldığı anlamına gelir. Denetçinin olumlu görüş bildirmesini etkilememekle beraber ;işletme ilgililerinin bilmesinde yarar olacak durumlar varsa denetçi standart raporunda onlara da yer verebilir.
2-Şartlı Görüş Bildirme:
Mali tablolardaki bir kalemi ayrıntılı açıklayarak, denetçinin olumlu görüşünden bu kalemi ayırması ve mali tabloların yine raporda belirtilen bazı istisnaların saklı tutulması şartıyla bir bütün olarak doğru sunulduğunu ifade eden görüştür.Raporda “şu şartla...” veya “ şu istisna ile..” gibi ifadelerle çekinceler açıklanır.
Şartlı görüş bildiren rapor; müşteri işletmenin denetimin kapsamına bir sınırlama koyması veya genel kabul görmüş muhasebe ilkelerini izlememesi durumlarında düzenlenir.
3-Olumsuz Görüş Bildirme:
Denetçi mali tabloların bir bütün olarak genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru olarak göstermediğini düşünmekteyse olumsuz görüş bildirir.Olumsuz görüş bildirmeye sebep olacak sapmalar şunlardır;
-Genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinden sapmalar
-Tam açıklama kuralına uymama
-Muhasebe ilkelerinde kabul edilemeyecek değişiklikler yapma
Olumsuz görüş bildiren denetçi;raporunda olumsuz görüş bildirmesinin nedenlerini ve mali tablolar üzerindeki etkilerini açıklamalıdır.


4-Görüş Bildirmekten Kaçınma:
Denetçinin mali tablolar hakkında hiçbir görüş bildiremeyeceğini belirttiği rapordur.Denetçinin finansal tabloların dürüstlüğü hakkında tereddütleri varsa bunlarda açıklama bölümünde belirtilir.Olumsuz görüş bildirmek görüş bildirmekten kaçınma aynı anlama gelememektedir.Genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinden önemli sapmalar varsa görüş bildirmekten kaçınma yerine ,olumsuz görüş bildirilmelidir.Denetçinin görüş bildirmekten kaçınmasına yol açan endenler;
-Denetimin kapsamının şartlı bir görüş bildiremeyecek kadar önemli ölçüde sınırlandırılmış olması
-Finansal tablolarda yer alan önemli bir kalem hakkında yeterince kanıt toplanamaması
-Önemli belirsizlikler
-Etkin olmayan bir iç kontrolün bulunması


VERGİ DENETİMİ
1-Yoklama: Vergi idaresinin yetkili memurlarınca ; mükelleflerin , mükellefiyetle ilgili maddi olayların, kayıtların ve mevzuların araştırılması ve tespit edilmesidir.Vergi dairesi müdürleri,yoklama memurları, yetkili makamlarca yoklama işi ile görevlendirilenler, vergi incelemesine yetkili olanlar kimliğini göstermek ve yoklama sonuçlarını tutanağa kayıt edip (yoklama fişi tutanak mahiyetindedir) bir nüshasını mükellefe vermek kaydıyla toplu veya bireysel yoklama yapabilir.
2-İç Denetim: Vergi idaresi çalışanlarının vergi sisteminde öngörülen kurallara uygun davranıp davranmadıklarını saptamaya yönelen iç denetim, uygulamada yapılan yanlışlıkların düzeltilmesini ve bu yanlışlıkları oluşturan nedenlerin tasfiyesini hedeflemektedir.
3-Vergi İncelemesi:Mükellefin ödediği verginin; defter, hesap, kayıt ve belgeler ile gerekli olduğu takdirde yapılacak muhasebe dışı envanter ve araştırmalardan elde edilecek bulgulara uygunluğunun incelenerek , doğruluğunun saptanması ve sağlamasıdır.

Vergi İncelemesi Türleri
1-İncelemenin Kapsamına Göre;
a-Tam İnceleme: Mükellefin tabi olduğu vergi türüne ilişkin, vergilendirme dönemi bazında tüm faaliyet ve işlemlerinin yasalara uygunluğunun araştırılması, matrah unsurunun tümünün incelenerek ödenmesi gereken verginin doğruluğunun saptanması şeklinde tanımlanabilir.(Mükellefin ticari zirai tüm gelirleri incelenir)
b-Kısa İnceleme: Vergilendirme döneminde mükellefin tabi olduğu bir vergi tütüne ilişkin , vergi matrahını oluşturan unsurlardan bir veya bir kaçının incelenmesi .Sadece zirai faal. incelemesi gibi
c-Sınırlı İnceleme: Bir vergilendirme döneminde vergi türüne ilişkin olmak üzere , matrah unsurlarından sadece belli bir kısmına ilişkin veya belli bir konu ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemeye sınırlı inceleme denir.Örn: sadece amortismanların incelenmesi.
2-İncelemenin Kaynağı Açısından;
a-Olağan İnceleme: İhbar olmaksızın, önceden belirlenmiş ilke ve kriterlere göre seçilen beyanname yada mükellefler nezdinde yürütülen incelemelerdir.
b-Olağandışı İnceleme; Belli bir nedenle yapılan incelemelerdir.Önceden belli kriterlere göre seçilmeyip hakkın ihbar, bilgi ve bulgular olan mükelleflere yapılan özel incelemedir.
c-Karşıt İnceleme; Mevcut bir vergi incelemesine veri toplamak üzere,incelenen mükellef ile ilişkisi nedeniyle başka bir mükellef nezdinde başlatılan incelemedir.
3-İnceleme Yöntemi Açısından:
a-Normal Vergi İncelemesi; Vergi incelemeleri esas itibari ile mükelleflerden bilgi ve belge alınarak başlar.Ve mükellefin katkısı ile inceleme sonuçlanır.
b-Aramalı Vergi İncelemesi: VUK 142 ile 147. maddelerinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde , ihbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla, bir mükellefin vergi kaçırdığına dair emareler varsa, mükellef veya ilgili diğer şahıslar nezdinde , işyerleri ve evlerinde arama yapılması, bu suretle elde edilen belge ve bilgiler üzerinden vergi incelemesinin tamamlanmasıdır.
İncelemeye Yetkili Kişiler:
VUK 135-e göre
-Hesap uzmanları ve yardımcıları (Türkiye çapında)
-İlin en büyük mal memuru (Defterdar)(kendi bölgesi ile sınırlı)
-Vergi denetmenleri ve yardımcıları(kendi bölgesi ile sınırlı)
-Vergi dairesi müdürleri(Kendi bölgesi ile sınırlı)
-Maliye müfettişleri ve muavinleri (Türkiye çapında)
-Gelirler kontrolörleri ve stajyer gelirler kontrolörleri (Türkiye çapında denetim yapabilir)
REVİZYON: Kelime anlamı düzeltme, yeniden gözden geçirme demektir.Denetimle ilgili olarak revizyon; bir işletmenin ekonomik ve mali yapısının , faaliyet ve işlemlerinin ve bunlara ilişkin kayıtlarının sistemli bir şekilde ve eleştirisel bir yaklaşımla incelenmesidir.












3568 SAYILI KANUNA GÖRE DENETİMLE İLGİLİ DURUMLAR
Firma ,kurum ve kuruluşların SMMM ile YMM lere yaptıracakları denetim,yazılı sözleşme ile belirlenir.Bu sözleşmenin yapıldığı tarih ve sözleşmede yer alan hususlar bağlı oldukları odalara bilgi formu ile 15 gün içinde bildirilir.
YMM lerce sözleşmelere ,denetimin tasdik istemine bağlı olup olmadığı denetime başlamadan önce tespit edilir ve her husus sözleşmede açık olarak belirtilir.
Sözleşmede bulunması gereken asgari hususlar
1-Sözleşmeyi yapan ilgililer
2-Denetimin kapsamı
3-Hazırlanacak tablolar
4-Hesaplanan insan/saat
5-Denetimin yapılacağı yerler
6-Denetim kapsamına alınacak süre ve dönem
7-Varsa önceki dönem denetim yapan meslek mensubu veya grubu
8-Denetimin başlama ve bitiş tarihleri
9-Raporun teslim edileceği tarih
10-Denetimde görev alacak elemanlar
*Çalışma kağıtları ,çalışma dosyası içinde 10 yıl süre ile yetkililerin istediği anda ibraz edilmek üzere saklanır.Çalışma kağıtlarının mülkiyeti YMM ye aittir.
*Tasdik ilgilinin talebi üzerine yapılır.Mali tabloların tasdiki zorunlu tutulan gerçek veya tüzel kişilerin yeminli mali müşaviri herhangi bir nedenle seçmemesi halinde bu seçim,YMM Odaları Birliği tarafından ilgili odaya yaptırılır ve ilgililere bildirilir.Yeminli mali Müşavir seçmek zorunda olan gerçek ve tüzel kişileri tasdiki zorunlu tutulan mali tabloların ilgili bulunduğu hesap döneminin başına kadar seçtikleri yeminli mali müşavirleri Birliğe bildirmedikleri takdirde ,yeminli mali müşavir seçmemiş sayılırlar.
*İlgililerce yapılacak tasdik hizmetinin tasdik sözleşmesine bağlanması ve sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde bir örneğinin yeminli mali müşavirlerce Bakanlığa gönderilmesi zorunludur.Tasdik sözleşmesinde en az şu hususlar bulunur;
1-Tasdikin amacı,kapsamı, varsa özel nedenleri
2-Yeminli mali müşavirlerce verilecek hizmetin niteliği ve süresi
3-Tarafların sorumluluk ve yükümlülükleri
4-Ücret
Tasdik sözleşmesi ,yazılı gerekçe göstermek şartıyla taraflarca her zaman feshedilebilir.Feshedilen sözleşmeler ,fesih tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde Bakanlığa bildirilir.
Sürekli denetimlerde yıllık beyannamelerin ve buna ekli mali tabloların beyan edileceği aydan önceki 3 ay içinde tasdik sözleşmesi feshedilemez.
Yıllık mali tablolarının tasdiki zorunlu tutulan işletmelerin tasdik sözleşmesinin feshi halinde; bu işletmeler bir ay içinde diğer bir en geç 15 gün içinde Bakanlığa bildirilir.
Sürekli denetimlerde yıllık beyannamelerin ve buna ekli mali tabloların beyan edileceği aydan önceki 3 ay içinde tasdik sözleşmesi feshedilemez.
Yıllık mali tablolarının tasdiki zorunlu tutulan işletmelerin tasdik sözleşmesinin feshi halinde; bu işletmeler bir ay içinde diğer bir YMM ile sözleşme yapmak zorundadırlar.
Yıllık gelir ve kurumlar vergileri beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolar ve bildirimlerin tasdikine ilişkin sözleşmeler ilgili vergilendirme döneminin ilk ayı içinde düzenlenir.